tag:blogger.com,1999:blog-61697550050511251542024-03-04T21:36:31.424-08:00 YAŞAMDAN SÜZÜLENLERAYNADAN YANSIYANLAR;ZAMANLA GELİŞEN,EKLER YAPILAN,GÜNCELLENEN ANLATIMLARAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.comBlogger409125tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-87263111012367649882017-01-21T08:37:00.000-08:002017-03-18T16:39:42.367-07:00PASTANENİZDE MÜŞTERİ İLETİŞİMİ NASIL OLMALIDIR<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3-cThVO3NG25BXXG2f36ngm8QNw480OyI-qtVzkoUTAHe3jg8UaVS1lciXYGApSLWKbKKrTajJpsQSHwGho7qcHGKz9gbHWDyt9snLrQH82LzyjJteTcBbxJOkhYDSFw2unTWNce4PWrD/s1600/yeme+i%25C3%25A7me+hizmetleri.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3-cThVO3NG25BXXG2f36ngm8QNw480OyI-qtVzkoUTAHe3jg8UaVS1lciXYGApSLWKbKKrTajJpsQSHwGho7qcHGKz9gbHWDyt9snLrQH82LzyjJteTcBbxJOkhYDSFw2unTWNce4PWrD/s1600/yeme+i%25C3%25A7me+hizmetleri.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Müşteriyi tanımak ve anlamak sadece PASTACILIK DA değil tüm sektörlerde önem taşır. Müşterinizin taleplerini, şikayetlerini ya da önerilerini anlayabilirseniz, kendi eksiklerinizi görür ve kısa zaman içinde verdiğiniz hizmet kalitesini arttırabilirsiniz. Müşteriyi anlamanın ilk yolu ise onu dinlemekten geçmektedir.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Peki siz müşterinizi dinliyor Muş'unuz?</b></div>
<div>
<b>Bir şikayet ve öneri toplama sisteminiz var mı ?</b><br />
<br />
PASTANENİZE gelen müşteriniz bazen servis personeline,tezgahtara en iyi ürünü ya da hangi <br />
<a name='more'></a>pastayıi seçmesi gerektiğini sorabilir. Tezgahtarın, müşterinin yüzüne dahi bakmadan en pahalı ürünü işaret etmesi oldukça rahatsız edici ve güvensiz bir ortam oluşturur. Servis personeli müşterisini tanımalı ve yardımcı olmalıdır. “Çikolatalı ürünlerini sever misiniz, şeker oranı nasıl olmalı, ne kadar süreniz var, meyveliolursa hangi meyveleri tercih edersinizr” gibi sorular sormalı ve aldığı bilgiler doğrultusunda yönlendirme yapmalıdır. İstediği tavsiyeyi alan müşteri artık doğru bir yerde olduğunu hisseder. Böyle bir ortamda da kendisini personele teslim etmekten çekinmez. Bu noktadan sonra müşterinize istemese dahi limonata da da satar, asta öncesi börek sunabilirsiniz. Pastane bu satıştan istediği kârı elde etmiştir ama esas önemli olan , doğru ve dürüst iletişim sayesinde kazandığınız müşterinizin yarın da pastanenize gelme ihtimalidir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Peki siz tezgahtarlarınızı mesleki eğitime tabi tutuyor musunuz ?</b>
<br />
Servis personelinizin müşteri ile olan diyaloğunu her daim takip edin ve henüz hazır olduğunu düşünmediğiniz çalışanınızın servise girmesine kesinlikle izin vermeyin.<br />
<br />
Masaya giren servis personeli tebessüm ederek, yumuşak bir ses tonuyla iletişime geçmelidir.<br />
Müşteri ile konuşurken devamlı göze bakmalı ve dik bir duruş sergilenmelidir.</div>
<div>
<br />
Müşteriye güven verilmelidir.</div>
<div>
<br />
Servis personeli ürünlere hakim olmalı ve hangi ürünün ne ile gittiğini, yanındaki içecekleri tanımalıdır.<br />
Servis personeli satıcı kimliğinden sıyrılmalı ve sunduğu ürüne odaklanmalıdır.<br />
Upselling kurallarına hakim olmalı ama bunu yaparken agresif olmamalıdır</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-50097653330526061512017-01-21T08:36:00.000-08:002017-01-21T08:36:24.779-08:00PASTANEMDE NASIL DEĞER ÜRETİRİM<br />
Yapılan araştırmalar, beğendiği bir ürün için müşterinin ortalama %15-%20 daha fazla ödeme yapabildiğini söylüyor. Bu demektir ki; müşteriniz ihtiyacı olduğu halde ürününüzü reddedebileceği gibi, iyi bir sunumla bütçesinin üstüne rahatlıkla çıkabilir. Müşterinize bu kararı vermesini sağlayan elbette siz olacaksınız. Nasıl mı ? Değer üreterek...<br />
<br />
SATMAK DEĞİL İSTETMEK<br />
Pastanenizde müşterinize asla bir şeyler satmaya kalkmayın, kimse kendisine satış yapılmasını istemez; sadece bir değer yaratın ve onu almak isteyeceği ortamı oluşturun. Göreceksiniz ki bir süre sonra siz sadece pasta sattığınız için kâr etmiyorsunuz, “en iyi pastanın ancak sizde yapıldığı imajı size kâr ettiriyor.<br />
<div>
<br />
<br />
DUYGU YARATMAK<br />
<br />
<a name='more'></a>Aynı konsept ve lokasyonda yer alan pastanelerinin ürünlerini inceleyince şöyle bir manzara ortaya çıkıyor. Biri x ürününün fiyatını 25TL olarak belirlerken diğeri, aynı ürünü 15TL’ye çekmesine karşın satış yapamıyor. Görüldüğü gibi fiyatı düşürerek rekabet ortamı yaratabilirsiniz ancak müşterinizin kafasındaki “acaba orası daha mı iyiydi” endişesini silemezsiniz. Satışta elbette birçok değişken vardır, tek bir yere bağlamak zor ama sunulan değer ve müşterinin satın aldığı ürünün eşsiz olma duygusunun kârlılığınızı oldukça etkileyeceğini unutmayın.<br />
<br />
İLETİŞİM,KARŞILIKLI MANA PAYLAŞMAK<br />
Üzerinde durulması gereken diğer bir nokta ise müşteri ve personel arasındaki samimiyet bağıdır. Personel, müşterisine sunduğu ürünün hammaddesinden hazırlanmasına kadar geçen sürecin titizlikle gerçekleştiğini aktarabilmelidir.Pastanenizin konsepti ne olursa olsun siz elinizdeki ürünü tanıyın ve müşterinizin talebini karşılayıp karşılamayacağına odaklanın. Çünkü sizin amacınız müşterinizi tatmin etmek olmalıdır.<br />
<br />
Bu memnuniyete sahip olmak için iyi firmalarla çalışmalısınız, mutfağınıza doğru markaları almalısınız, tecrübeli personelleri istihdam ettirmelisiniz. Emin olun müşteriniz bu çabanızı görecek, yarattığınız “değer”e saygı gösterecekti<br />
<br />
<div>
KISACASI DEĞERLİ ÜRÜNÜ DEĞERLİ PERSONELLE HAZIRLAYIP SUNUN</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoH5Dy2xRmUM3pIkXzrBuiPiLol7-YeLzbauHQQ4tB48xMkoOz0Bc4yhDCLjFClqGPCJfpllEh1eS7p-KWxNV1B4o2OkUy5cRTQOlwCWaHmnGzBHOoHyx-kQp2PGOfIrcdin0fSPVFpJAg/s640/blogger-image-663988557.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoH5Dy2xRmUM3pIkXzrBuiPiLol7-YeLzbauHQQ4tB48xMkoOz0Bc4yhDCLjFClqGPCJfpllEh1eS7p-KWxNV1B4o2OkUy5cRTQOlwCWaHmnGzBHOoHyx-kQp2PGOfIrcdin0fSPVFpJAg/s640/blogger-image-663988557.jpg" /></a></div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-58821178989680635522017-01-21T08:34:00.004-08:002017-01-21T08:34:38.469-08:00 İŞİNİ SOBETE ETMEK<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7Tx4FYRFpTvMKkt4adyMtgh4goaa5pRSibh4-ezj3crEeJN0BKnNLs2FNwR6zzipMFUzNH0dG-DxbdjWEVVC4pd26514qdpgMmV24tvZa399ZkRx-VOUURQXd159kb_qpR10HgDb3Fs2z/s1600/ki%25C5%259Fisel+marka5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7Tx4FYRFpTvMKkt4adyMtgh4goaa5pRSibh4-ezj3crEeJN0BKnNLs2FNwR6zzipMFUzNH0dG-DxbdjWEVVC4pd26514qdpgMmV24tvZa399ZkRx-VOUURQXd159kb_qpR10HgDb3Fs2z/s1600/ki%25C5%259Fisel+marka5.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Kendine ait işi olanlar olmayanlara göre daha fazla konuda endişeli olurlar. Bir yerde çalışıyorsanız maaşınız ile ay sonunu nasıl getireceğiniz veya terfi edip etmeyeceğiniz gibi konularda endişe duyarsınız.<br />
<br />
İş sahibi olduğunuzda maaşları ödeyebilip ödeyemeyeceğiniz, birisini terfi ettirdiğinizde diğerlerinin ne yapacağı, masraflarınızı zamanında nasıl ödeyeceğiniz, tedarikçilerinize yapılacak ödemeler, müşterilerinizin şikayetleri, nasıl daha iyi tanıtım yapacağınız, doğru insanları nasıl seçeceğiniz, yeni müşterileri nereden bulacağınız ve bütün bunlardan uzaklaşıp kendinize nasıl zaman ayıracağınız … gibi konuları endişe duyulacaklar listesine eklemelisiniz.<br />
<br />
Bütün bunlar varken farkında olmadan işinizi sabote ediyor da olabilirsiniz (bunu bir yerde çalışanlar da yapıyor olabilir)<br />
<br />
1. Uzun vadeli hedeflere yoğunlaşıp uykuya dalmak ve bugünü kaçırmak<br />
<br />
Şimdi ile uğraşmak “aktif” ve “enerjik” olmayı gerektirir, halbuki ileriye dönük plan yapmak insanı rahatlatır, düşler dünyasına sokar. Drucker “strateji yarın yapılacak bir şey değildir” diyor. Bugün yaptıklarınız yarını oluşturacaktır, bugünü ihmal ederseniz yarınınız da olmayacaktır.<br />
<br />
Ancak bunu günün sorunları arasında kaybolmak diye anlamayın, bir planınız olmalı ve her gün bunun adımlarını uygulamaya, dönem dönem hedef ile ulaşılan noktayı ölçmeye çalışmalısınız. Geleceğinizi yaratacak olan sizsiniz, dolayısı ile zamanınızı akıllıca kullanmalı, kısa dönem işlerini hızlı bitirmeli ve her gün geleceği oluşturacak olan aktivitelere de yer açmalısınız.<br />
<br />
<br />
<a name='more'></a>2. Sistematik olamamak, sistemi oluşturamamak<br />
<br />
Sistemli olduğunuz zaman her işi sizin yapmanız gerekmez. Böyle söyleyince bir şey anlaşılmadığını bildiğim için açıklayayım.<br />
<br />
İş ve süreçleriniz tarif edilmiş olmalı, eğer tarifleri olur ise başkaları da yapabilir, böylece yükünüzü yaymış olursunuz. Bu iş tıpkı bir yemek tarifi gibidir, bazılarının tarifi ile çocuklar bile usta bir ahçı olabilir.<br />
<br />
Bu konuda da Drucker’dan bir alıntım var. Drucker “Yaşamı Sürdürebilmenin Koşulları” olarak aşağıdaki 4 maddeye dikkat çekiyor ve paralel işletilmeleri gerektiği söylüyor.<br />
<br />
Organizasyonlar verimsiz olan süreç, ürün, faaliyetlerini sistemli olarak yok etmelidir.<br />
Organizasyonlar kendilerini sürekli iyileştirmelidir.<br />
Organizasyonlar sistemli olarak “neyin başarılı olduğunu” sorgulamalıdır.<br />
Organizasyonlar sistemli olarak inovasyon kanallarını araştırmalı ve oluşturmalıdır.<br />
Prosedür ve işleyişinizi başı sonu belli bir kurguya dönüştürüp çalışanlarınızı bu düzen için eğittiğinizde sürdürülebilir bir organizasyonunuz olacaktır.<br />
<br />
3. Küfenizin içinde fazla safra taşımak<br />
<br />
Artık sizi büyütmeyen (eskiden geçerliydiler) metod, ürün, tesis, müşteri grupları ile zaman harcadığınızda yaşam ile ölüm arasında vaktinizi harcamış olursunuz. Devamlı açık arazide, ovada çarpışan bir komutan bir kale ile karşılaştığında aynı yöntemleri kullanabilir mi ? Radyo yerine televizyon, cep telefonları ve bilgisayar kullanılırken sizin “radyo” satmaya çalışmanız bir intihar değilmidir ?<br />
<br />
İş süreçlerinizin nereden başlayıp nerede bittiğini biliyormusunuz, süreçlerinizin aslında ne kadar uzun ve insan enerjisini emdiğini hiç değerlendirdiniz mi ? Masraflarınızı gerilim politikası ile azaltabileceğinizi mi düşünüyorsunuz … Herkes ve her işletme sırtında ne taşıdığını ve niçin taşıdığını bilmeli, fazlalıkları atmalıdır. Bunlar ürün de olabilir müşteri de …<br />
<br />
4. Rakibi ve rekabeti anlayamamak, küçümsemek<br />
<br />
En iyi ürün, en iyi akıl, en iyi organizasyon yeteneği sizde. Rakipler de kim oluyor, varsın adamlar sizden 100 kat büyük olsunlar, ne var ki bunda … siz bambaşka bir iş yapıyorsunuz.<br />
<br />
Büyük hata.<br />
<br />
Bizim rakibimiz yok ki !<br />
<br />
Bunu da oldukça sık duyuyorum. Pazar tarifini sadece sizden alanlar olarak yapıyorsunuz herhalde.<br />
<br />
Rakipsiz veya ikamesiz olmak tabiat kurallarına aykırı. Yaşam ve Ölüm, Siyah ile Beyaz, Alçak ile Yüksek birbirinin tarifine sebep olur, siz var iseniz mutlak olarak ikameniz vardır. Eğer bulamıyor iseniz “hiç bir şey” herşeyin ikamesidir, bunu unutmamalısınız. Örneğin 100 Km2 içinde tek köfteci sizsiniz ama biz köfte yerine kurufasülye yemeyi tercih eder isek tek bir müşteriniz bile olmaz.<br />
<br />
Diğer bir durum ise küçük bir bölgede çok başarılı olup bunu ulusal veya global ölçeğe olduğu gibi taşıyabileceğiniz düşünmek. Siz o küçük bölgede büyük oyuncuların radarı dışında kalmış veya orada olan gücünüzden dolayı kendi kanını şimdi akıtmak istemeyen büyük rakipleriniz sizi umursamıyor olabilirler, bunu sakın kendinize yazmayın. Başınızı oradan çıkardığınızda radar sizi görür ve kaybedeceğiniz bir savaşı başlatmış olursunuz. Bir gerilla asla kaybedeceği bir mücadeleye girmemelidir.<br />
<br />
5. Olaylara reaktif karşılık vermek, içine kapanmak<br />
<br />
Siz bir iş sahibisiniz ama her şeyi en iyi siz bilemezsiniz, eğer biliyor olsaydınız şu anda dünyanın en başarılı insanı olarak dergilerin kapağını süslüyordunuz.<br />
<br />
Elbette yaptığınız herşeyin içinde varsınız, işinizin bir çok detayını başkalrından daha iyi biliyor veya hissedebiliyorsunuz. Ama bunlar sessizce şikayetleri dinlemenize, yeni fikirlere karşı “sizin aklınıza gelmediği için” karşı çıkmanıza, onları geliştirmek ve ders çıkartmak yerine karşınızdakini aptal yerine koymanıza, bir projeniz başarısızlığa uğradığında üzerine bir su içip tecrübe hanenize yazmanıza engel olmamalı.<br />
<br />
- See more at: http://www.cengizpak.com.tr/isinizi-sabote-etmenin-5-yolu/#sthash.wgQQmm1G.tdysa7bu.dpufAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-59255658336315360352017-01-21T08:26:00.000-08:002017-01-21T08:34:59.336-08:00Stratejiler çok basittir, o kadar ki … inanamazsınız -<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6XFha2S2HmdyVjp071RQQ4NvL7C_WKAAoLzuYtLVk0AHeyfxRmfEjeAIRxurA14xVdhsLdgvC2AQy4wy92udga3YWrLvxgO_WBxt9CLPKwgsy7ogbN1b0f0hYoYumYVlShENpatLLDTWg/s1600/kara+verme+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6XFha2S2HmdyVjp071RQQ4NvL7C_WKAAoLzuYtLVk0AHeyfxRmfEjeAIRxurA14xVdhsLdgvC2AQy4wy92udga3YWrLvxgO_WBxt9CLPKwgsy7ogbN1b0f0hYoYumYVlShENpatLLDTWg/s1600/kara+verme+2.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Önce çok ünlü bir firmanın orjinal misyon cümlesini okuyalım (hiç bir hatalı anlama olmasın diye çevirmiyorum) >>><br />
<br />
XXX brand mission is to be our customers’ favorite place and way to eat and drink. Our worldwide operations are aligned around a global strategy called the Plan to Win, which center on an exceptional customer experience. We are committed to continuously improving our operations and enhancing our customers’ experience.<br />
<br />
Okuduğunuz bir misyon cümlesi. Yani bizim o firmanın ürünlerine niçin para verdiğimizi anlatmaya çalışıyor. Bu firmanın stratejisini farklı şekillerde özetlediğini görebilirsiniz. Hepsini okuduğunuzda ortak maddeler şöyle oluşuyor :<br />
<br />
<br />
<a name='more'></a>- Müşteri siparişinin çabuk teslim edilmesi<br />
<br />
- Tartışmasız temizlik<br />
<br />
- Her zaman gerçekleştirilebilen, standart kuralları olan hizmet<br />
<br />
- Ürün / Fiyat adaleti<br />
<br />
- Lokal değerlerin gözetilmesi<br />
<br />
Bu cümleleri okuyan çoğu kişinin ilk tepkisi “ne var bunda” olmuştur (seminerlerimden biliyorum).<br />
<br />
Çünkü stratejiler inanılamayacak kadar basittir ve yukarıda okuduğunuz satırlar dünyanın en büyük fast-food zincirine aittir. Firmanın ismi söylenince ise tepki şöyle oluyor … Aaaaa o zaman elbette, olabilir, çok doğru …<br />
<br />
Şimdi ülkemizde birisi strateji planına böyle başlasa bizim “erken cevap üreticileri” geç bunları, biz bunları biliyoruz diyeceklerdir. Şu anda firmanın yıllarını ıskalamak üzere olduğunu söyleyebilirim çünkü olayın geri kalanını bu zihin yapısı ile değerlendiriyor olacaklar ve belki de önlerinde açılan kapının farkına varmayıp gideceklerdir. Bunun kanıtı, bu kadar açık ifade edilen stratejinin uzun yıllardır rakipleri tarafından tam olarak kopyalanamıyor olmasıdır. Çünkü yukarıda okuduğunuz maddelerin altını doldurmak hiç ama hiç kolay değildir.<br />
<br />
Ne demişler “öğretmen kapıyı açar, içeri girmesi gereken öğrencidir” …<br />
<br />
Şimdi gelelim Drucker’ın bu konuyu nasıl anlattığına (aşağıda okuyacaklarınız karşısında “ne diyor bu yahu” diyor iseniz lütfen Drucker kimdir diye bir bakınız).<br />
<br />
“STRATEJIK Planlama gelecek ile ilgili değildir, bugün ne yapacağınızı tarif eder”<br />
<br />
İşte çoğu insanın konudan koptuğu yer burası. Güzel güzel “strateji” konuşuyorduk, bitince yemek yiyecek, makara yapacak sonra ise bu konuyu ne güzel unutacak ve belki 1 sene bakmayacaktık, sonra yine bir otel’de toplanıp günümüzü geçirecektik. Misyon, Vizyon, Füzyon diye espriler yapacak SWOT’mu GZFT’mi ne karın ağrısı ise diye anımsayacaktık ki … meğer mesele gelecek ile ilgili değilmiş, bugün ne yapacağımız anlamına geliyormuş … niye rahatımızı bozuyorsun Drucker<br />
<br />
- See more at: http://www.cengizpak.com.tr/stratejiler-cok-basittir-o-kadar-ki-inanamazsiniz/#sthash.wgQQmm1G.IvFbxqrI.dpufAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0türkiye23.4162027 25.662829999999985-29.1568068 -56.954357500000015 75.9892122 108.28001749999999tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-64748721002064281402016-02-05T01:41:00.001-08:002017-01-21T08:38:01.224-08:00BİR GİRİŞİMİN,İŞLETMENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNDE İÇ DİNAMİKLERİ NASILOLMALIDIR<div>
BİR GİRİŞİMİN,İŞLETMENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNDE İÇ DİNAMİKLERİ NASIL OLMALIDIR</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İnsanlar iş yapmak için bir araya gelirler ve bu durum demektir ki işe başlangıç itibariyle aynı yerde durup aynı yöne bakmaktadırlar...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ortakların,Yöneticilerin ve hatta kadronun işin sürdürülebilmesi açısından durdukları yer ve baktıkları yön çok önemlidir,durdukları yer demek işi ve çevreyi ve şartları an itibariyle değerlendirmedeki BAKIŞLARI baktıkları yön ise hedefler ve gelecekteki işin alacağı durum düşüncesi demektir...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br />
<a name='more'></a>Normal ekonomik ve siyasi şartlarda durulan yerde ufak tefek farklılıklar sürdülebilirliği bozmaz ise de bakılan yönde aynı yöne bakmanın çok önemi vardır...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Esas olarak işletmenin sürdürülebilir OLMASINDA her şartta iş HAYATININ birlikte hareket eden aktörleri aynı yöne bakmak zorundadır...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
SORUMUZ KRİZ ORTAMINDA BU AKTÖRLERİN HANGİ DURUMDA OLMALARI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SAĞLAR...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kriz anın değerlendirilmesi ve gelecek için şartlara bugünden bakış ile var olmaya çalışma durumudur,yani krizde aktörlerin durdukları yer ve bu yerdeki mutabakatları onların gelecekte var olup olamayacaklarını belirler...Aynı yöne bakma keyfiyeti kriz anında ikinci plana düşer ve durulan yerin aynı olması olmazsa olmaz şarttır...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aynı yerde durmayan ortaklar krizi yönetemez ve işi sürdüremez...BIRAKIN ortakları girişimde çalışan herkes kriz anında durulan yer itibarıyla farklılıklar göstermemelidir. V</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Genel anlamıyla bir işletmenin sürdürülmesinin en önemli üçüncü ve hatta eylem anlamında birinci şartı da tedbirin alınma hızı ve tedbir haline geçme mecburiyetidir,AYNI YERDE DURANLAR ANCAK TEDBİR ALABİLİR.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Allah girişimcilerimize yardım etsin,onları doğruya kılavuzlasın çünkü ülke ancak doğruyu YAPANLARIN omuzlarında yükselir...</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-51027998695237304672014-10-02T14:19:00.000-07:002014-10-02T14:19:13.776-07:00BU DÖNEM STOK POLİTİKA İLKELERİ<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfYJOMoi-LOiWzGT8401iWhrRIsI1eS2i4DBKxbyKynaMKyHlhgvAigPHtkhffgRP-Nb0Z0bS95yXXuVTZziWqZEtmupiUzym_NoXsmV1C-DVXTgiYGWf89Jjf8wyHSyUzA-cyRcVykNC0/s1600/KISA+KISA.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfYJOMoi-LOiWzGT8401iWhrRIsI1eS2i4DBKxbyKynaMKyHlhgvAigPHtkhffgRP-Nb0Z0bS95yXXuVTZziWqZEtmupiUzym_NoXsmV1C-DVXTgiYGWf89Jjf8wyHSyUzA-cyRcVykNC0/s1600/KISA+KISA.jpg" height="54" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Stoklarımızı bu enflasyonsuz dönemde zaten minimum seviyesinde tutacağımızı konuşmuştuk.Bu günlerde Amerikan dolarının TL. karşısında değer kazanması ve siyasi riskler nedeniyle bazı önemli stok ilke değişikliklerine gitmemiz gerekmektedir.</span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Acilen bir zaman boyutlu stok ürünleri ve bu ürünlerin ham maddelerinin yıllık hasat takvimi yapmalıyız.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu en az borçla ve nakit tutarak, güçlü müşteri felsefesini etkin kıldığımız dönemde hızla bu takvime göre gerekli ürünlerin stoklarını yükseltmeli,diğer ürünlerin stoklarını minimum seviye ile emniyet seviyesi arasında bir noktaya çekmeliyiz.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Spekülatif amaçla stoklayacağımız ürünler en hızlı dönen ürünler olmalı ve takvimdeki yokluk dönemine en yakın zamanda stoğa girmelidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu dönem bizce önemli bir risk dönemi olarak görülmekle beraber yeterli sermayeli firmalar için de çok önemli bir büyüme fırsatıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Dönemin satış fiyatı politikası için sloganımız "UCUZ SATMA,ÜRÜNÜN HAK ETTİĞİ FİYATI UYGULA" dır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüm esnaf dostlara hayırlı işler dilerim.</span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-87270436606968456022014-06-24T13:15:00.003-07:002014-06-24T13:20:07.182-07:00YARATICI SATIŞ VE PAZARLAMA<br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"> LÜTFEN VİDEOLARI SIRAYLA SEYREDELİM</span><br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/hljPwB5P9Yo?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/kfYM77wlNfw?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/2EeOTwdWjKw?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/QC30DoDQScs?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0Bursa, 16000 Bursa, Türkiye40.182846 29.06708400000002314.660811499999998 -12.241509999999977 65.7048805 70.375678000000022tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-72612329265732207012014-06-22T15:36:00.001-07:002014-06-22T15:36:46.000-07:00RENK KOMBİNLERİ-LİNKLER<br />
<br />
<a href="http://blog.pembeseker.com.tr/rengarenk-kombin-yapman%C4%B1n-s%C4%B1rlar%C4%B1" target="_blank">RENGARENK KOMBİN YAPMA SIRLARI</a><br />
<br />
<a href="http://www.acunn.com/haber/birbiriyle-uyumlu-renk-kombinleri/58004" target="_blank">BİRBİRİYLE UYUMLU RENK KOMBİNLERİ</a><br />
<br />
<a href="http://blog.pembeseker.com.tr/tenine-en-uygun-renk-tonu" target="_blank"> TENİNE EN UYGUN RENK TONUNU BUL!</a><br />
<br />
<a href="http://www.uyumlurenkler.com/" target="_blank"> UYUMLU RENKLER</a> (Harika bir uygulama )<br />
<br />
<a href="http://kadin.ihtiyacodasi.com/?Syf=15&cat_id=53&baslik_name=RGVrb3Jhc3lvbmRhIFJlbmtsZXI=" target="_blank">DEKORASYONDA RENKLER</a><br />
<br />
<a href="http://www.blogpare.com/genel/renk-teorisi-renklerin-uyumu-hakkinda-genel-bilgiler.html" target="_blank"> RENK TEORİSİ</a><br />
<br />
<a href="http://www.colourlovers.com/palettes" target="_blank"> WEB SİTESİ RENK UYUMU</a><br />
<br />
<a href="http://www.resimhocasi.com/renkbilgisi.html" target="_blank"> RENK BİLDİSİ</a><br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-37016961112757591962014-01-19T15:10:00.002-08:002014-01-19T15:10:50.362-08:002014 YILI BAŞINDAKİ ŞARTLARDA REKABETTE NASIL ÖNE ÇIKARIZ<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT6RDItgXtN96mh6iEhoWRd_upiVnt3ZyiA8Jjpq7_fajEuAq1UVnaJFCCRoeYKN9xZP1XISw63OpkPyQGizasLya2Xsm2K7bNpXx9_f5tqLPk49UQaem6cOuY8H7BAFzfz6umyQ-kl6_3/s1600/yerel+pazarlama.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT6RDItgXtN96mh6iEhoWRd_upiVnt3ZyiA8Jjpq7_fajEuAq1UVnaJFCCRoeYKN9xZP1XISw63OpkPyQGizasLya2Xsm2K7bNpXx9_f5tqLPk49UQaem6cOuY8H7BAFzfz6umyQ-kl6_3/s1600/yerel+pazarlama.jpg" height="123" width="200" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu yılın başında görünen manzara zor zamanlara girildiğini göstermektedir.Şimdi böyle zamanlarda neler yapmalıyızı konuşmalıyız...</span></div>
<div style="text-align: left;">
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu şartları öncelikle fırsat olarak değerlendirmeli ve kendi gücümüz çerçevesinde pazar payımızı artmanın,yeni müşteriler kazanmanın ve eski müşterilerle yakınlaşmanın yollarını <a name='more'></a>bulmalıyız.Unutmayalım birileri kaybediyorsa BİRİLERİ DE KAZANABİLİR.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Önceliği küçük müşterilerle uğraşmak yerine büyüklerine vermeliyiz,büyüklerle olan ilişkimizde ölçülü olursak ayrıca risk faktörünü düşürmüş olur nakit yönetiminde de başarı sağlarız.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Rekabet için fiyat düşürmemeliyiz,fiyat düşürerek talep yükseltemeyiz bunun yerine mala yeni değerler yükleyebiliriz,örneğin bir malın yanında başka bir penetrasyon yapmak istediğiniz malı hediye olarak verebilirsiniz...</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bakışlarınızı ve duruşunuzu yenilemeli eski müşterilerinize yeni müşteri gibi davranmalısınız.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Heyecanı kalmamış yöneticilerinizden ve elemanlarınızdan kurtulmalısınız.Böyle zor günlerde negatif performans gösterenler sizi aşağı çeker,yenilenin.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu dönemde hedefiniz satışlarınızı yükseltmek olmalıdır.Satış elemanlarınıza minumum satış limitleri koyunuz.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">YARIN DEVAMI YAYINLANACAK,BU SAYFAYA EKLEMELER OLACAK</span></li>
</ul>
</div>
<br />
<br />
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-74653972052045193902014-01-12T16:49:00.000-08:002014-01-12T16:49:29.822-08:002014 YILI BAŞINDAKİ ŞARTLARDA BÜYÜME STRATEJİLERİ<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVtIutBAhSePNKPVXNNkaIpQzoqN0iKBU4nv9i6mcvR9CedQ8L3L1Zl5ZN3wY2TbMzmyUAXUWb_e5Zjq5P7D23JC_hpy8a9RMXq9eklrYd-db-qZlPVmbUCT3xZXkGIlpcuadscvI4lpAM/s1600/az+maliyet.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="büyüme,büyüme stratejisi" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVtIutBAhSePNKPVXNNkaIpQzoqN0iKBU4nv9i6mcvR9CedQ8L3L1Zl5ZN3wY2TbMzmyUAXUWb_e5Zjq5P7D23JC_hpy8a9RMXq9eklrYd-db-qZlPVmbUCT3xZXkGIlpcuadscvI4lpAM/s1600/az+maliyet.jpg" height="149" title="büyüme,büyüme stratejisi" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sakın ola büyüme deyince aklınıza hemen yeni sektörlere ve farklı alanlara yatırım gelmesin.Tam tersine firmalar bilmedikleri sektörlerden uzak durmalı ve bildikleri işe odaklanarak bu işlerin çevresinde fırsatlar aramalıdırlar.Kısacası karlı büyüme bilinen pazara odaklanarak daha hızlı gerçekleştirilebilinir,hele yaşadığımız belirsizlik ve ekonominin içindeki şartlarda.Peki bunu nasıl yaparız ?</span><br />
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Değer zincirinizin yeniden yapılandırılması bir strateji seçeneğidir.Satış kanallarınızı yeniden yapılandırabilir,marka yatırımı yapabilirsiniz.Örneğin toptancılığını yaptığınız ürünlerde çarpıcı bir perakende mağaza yapılanmasına gidebilirsiniz.</span><a name='more'></a></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Var olan müşterilerinize yeni ürünler ve hizmetler sunabilirsiniz.Bunun için mutlaka pazarınıza göre ürün karmalarını yeniden ele almalısınız.Örneğin şirketinizde bilişim teknolojisine yatırım yaparak hizmet sürelerini kısaltabilirsiniz;eş zamanlı sipariş almak ve sevkiyat gibi faaliyetleri geliştirebilirsiniz...</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yeni dağıtım kanallarına yayılabilirsiniz.Örneğin perakende firmalarına mal satarken küçük imalata dayalı ve daha karlı bir sektör olan yeme içme işletmelerine odaklanarak tahsilat riskini azaltabilirsiniz ki aynı zamanda bir müşteride oluşan risk ortalaması da bu işletmelerde daha düşük olacaktır.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">En akıllı büyüme stratejilerinden biri de yaptığınız işte yeni coğrafyalara,bölgelere yayılmak ve bu yolla büyümektir.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Büyüme stratejinizi yeni müşteri segmentleri bularak da kurabilirsiniz.Örneğin yeme içme sektörüne mal satan bir firma ürünlerinin gıda sanayinde kullanıldığını fark ederek endüstriyel satış bölümü oluşturmuş ve kısa zamanda daha hacimli satışlara erişmiştir.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kendi işinizdeki niş alanlarını keşfederek bu alanlara odaklanıp büyüme ve karlılık yakalayabilirsiniz.Örneğin catering sektörüne mal satan bir firma dondurmacıları niş alan olarak kabul etmiş ve bu alanda çok karlı ve yüksek düzeyde büyüme kaydetmiştir.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yine etkin bir büyüme stratejisi de mal ve hizmet sattığınız firmaların satın alma davranışlarını ve satın aldıkları ürünleri analiz ederek yeni ürün satma politikaları geliştirip toplam pazar cirosunu yükseltebilirsiniz..</span></li>
</ul>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-38128235681472771242014-01-02T16:23:00.002-08:002014-01-02T16:23:52.419-08:00TİCARİ ALACAKLARIN YÖNETİMİ HAKKINDA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRu2uDAfPeHEENBZ-kZIyrX6JV-2bBpLiYQICQIBgK3d9lRETXvvyZ094ZoR1K7RdWAihcPU-WPkjJhmvKMitjCCP6y4P4uKR5G4xOHplkVwJ9YWN2ASmTSbxuWbV37sJGecXIyCljmb3E/s1600/article+marketing.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRu2uDAfPeHEENBZ-kZIyrX6JV-2bBpLiYQICQIBgK3d9lRETXvvyZ094ZoR1K7RdWAihcPU-WPkjJhmvKMitjCCP6y4P4uKR5G4xOHplkVwJ9YWN2ASmTSbxuWbV37sJGecXIyCljmb3E/s1600/article+marketing.jpg" height="199" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ticari alacaklar, bir firmanın mal veya hizmet satışları nedeniyle müşterilerine açtığı kredi tutarını gösterir. Alacaklara yapılan yatırımların önemli tutarlara ulaşması, hatta çok sayıda firmada alacak tutarlarının stoklara yapılan yatırımı aşmasının yanı sıra birçok iş kolunda genellikle son yıllarda alacakların satışlara oranının yükselme eğilimi göstermesi de dikkatleri daha başarılı bir alacak yönetimi üzerine çekmiştir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Kredili mal satışı, satışlarını artırmak isteyen işletmelerin başvurduğu önemli bir politikadır. Ticari kredilerin, işletmeleri yaşatan, büyüten ve hayat veren bir özelliği vardır. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İşletme sermayesi kalemlerinden biri olan alacakların yönetimi, alacaklarda önemli boyutlara erişen fonların birikmesini önlemeyi amaçlar. Böylece alacaklara bağlanan fonların maliyeti ile, satışların artması sonucu doğan karlılık arasında bir ilişki kurulur. Bu ilişki ile, hangi düzeyde bir alacak hacminin, işletme için karlı olacağının araştırılması, alacakların yönetiminin temelini oluşturur. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Alacak yönetiminde etkinlik sağlamakla firma, para girişlerini hızlandırabileceği gibi, karlılığını artırabilir ve aynı iş hacmini müşterilerine daha az kaynak bağlamak yolu ile çevirebilir. Alacak yönetiminde özellikle şu üç değişkene ilişkin kararlar, sorunun temel yönlerini oluşturur. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">a) Satış koşullarının saptanması. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Satış koşulları, hem alacak tutarını hem de alacakların kalitesini, tahsil kabiliyetini etkiler. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">b) Kredili satış önerisinin kabul veya reddi </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">c) Tahsili gecikmiş alacaklara ilişkin tahsilat politikası. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ancak alacakların yönetiminin büyük önem taşımasına rağmen, uygulamada büyük firmalarda dahi, alacakların optimum tutarının ne olması gerektiği konusunda objektif ölçüler, standartlar mevcut bulunmamaktadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>ALACAK TUTARINI BELİRLEYEN ETMENLER</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Firmanın ticari faaliyetlerinden doğan alacak düzeyini etkileyen veya belirleyen başlıca etmenler aşağıdaki gibi kısaca açıklanabilir;</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>Satışların Miktarı:</b> Alacakların miktarını etkileyen en önemli etken satış miktarıdır. Koşullar değişmeksizin kalıyorsa, alacakların tutarı ile satışların miktarı arasında çok sıkı bir ilişki vardır. İşletmenin iş hacmi genişledikçe, alacaklara bağlanan fon miktarı artar. İşletmenin iş hacmi geriledikçe, alacaklara bağlanan fon miktarında azalma olur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Satışların Mevsimlik Oluşu:</b> Satışları belli bir mevsimde artan işletmelerin alacakları da bu mevsimde artar. Satış hacminin azaldığı mevsimde ise alacaklarda da bir azalma olabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>İşletmenin Kredili Satış Koşulları ve Kredi Politikası:</b> İşletmeler satış koşullarını kendileri saptar ve bu koşullarda gerekli gördükleri değişiklikleri kendileri yaparlar. Fonlarını alacaklara bağlamak istemeyen, kredili satışların riskinden kaçan işletmeler ürettikleri mal ve hizmetleri peşin satmayı yeğleyebilirler. Ancak uygulamada işletmeler içinde bulundukları endüstri kolundaki öteki işletmelerin satışlarında uyguladıkları koşullardan kendilerini soyutlayamazlar. İşe yeni başlayan bir işletmede girdiği endüstri kolunda satışlara uygulanan politikaları benimseme durumundadır. Bunun da ötesinde yeni bir işletme kredili şartlarda uyguladığı koşulları, eskiden beri aynı endüstride çalışan işletmelere göre daha elverişli hale getirmek zorundadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Üretilen Malın Niteliği:</b> Satış koşullarını belirleyen önemli etmenlerden biri de işletmenin sattığı malın dayanıklı olup olmadığıdır. Ekmek ve benzeri süt ile sütten yapılmış mallarda alıcılara tanınan vade süresi pek azdır. Öte yandan yapı malzemesi, endüstri makinesi, ofis malzemesi, tarım makineleri ve baskı makineleri gibi dayanıklı mal satışı yapan işletmelerde alıcılara tanınan vade süresi uzun buna bağlı olarak da alacakların satışlara oranı yüksektir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Alacakların Tahsil Politikası:</b> İşletmelerin alacaklarını tahsil politikası ve alacakları tahsil servisinin etkinliği alacak miktarını etkiler. Alacak hesaplarının sürekli denetlenerek borçlarını ödemede geciken müşterilerin yakından sıkı bir biçimde izlenmesi alacak tutarını azaltabilir. Bunun tersine alacakların tahsilatında gevşek davranılması işletmenin alacaklara bağlanan fonların büyük ölçüde artmasına yol açar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>İşletmelerin Büyüklüğü:</b> Büyük işletmelerin daha çok öz sermayeye sahip olmaları ve maliyeti düşük yabancı sermaye sağlayabilmeleri alacaklara bağlanan fonların büyük olmasına izin verir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Üretim ve Yönetimde Etkinlik:</b> Siparişlerin zamanında müşteriye hazır hale getirilmesi zamanında ve eksiksiz olarak teslimi, faturaların zaman geçirilmeksizin hazırlanarak gönderilmesi işletmelerin alacak tutarını etkileyen önemli bir etmendir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Alacak Senetlerini İskonto Ettirilme Olanağı:</b> İşletmelerin alacak senetlerinin iskonto ettirilmesi, alacakların vadeden önce paraya çevrilmesi olanağını verdiğinden alacaklara bağlanan fonların azalması sonucunu ortaya çıkarır. Ancak alacak senetlerinin iskonto ettirilmesi bunları iskonto ettiren şirketi sorumluluk altına sokmaktadır. Çünkü alacak senetlerini iskonto ettiren işletmenin sorumluluğu senedin asıl borçlusunun borcunu ödemesine kadar sürer.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Konjonktürün Etkisi:</b> Ekonomik durgunluk dönemlerinde işletmeler satışlarını artırmak için daha çok kredili satış yapma gereği duyarlar. Ekonomik genişleme dönemlerinde ise işletmeler daha çok peşin satış yapabilirler veya kredili satış vadelerini kısaltabilirler. Öte yandan ekonomik dönemlerinde alacaklarını tahsil edebilme olanakları da daralacaktır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>KREDİLİ SATIŞ POLİTİKASI</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Kredili satış politikasının saptanması, genellikle finans yöneticisinin ya da muhasebe müdürlerinin görevleri arasındadır. Kredili satış şartları saptanırken finansmana ilişkin düşünceler kadar bunun satışlar üzerindeki etkisi de dikkate alınmalıdır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bir firmanın kredili satış politikasında başlıca değişkenler, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(1) müşterilerde aranılacak nitelikler, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(2) müşterilere tanınacak kredi limitleri, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(3) kredinin süresi, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(4) nakit iskonto oranı ve iskontodan yararlandırma süresi, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(5) müşterilere tanınacak mevsimlik özel süreler, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">kredili satışlarda üstlenilecek risklerdir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>a-Müşterilerde Aranılacak Nitelikler (Kredi Standartları)</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
İşletmelerin yalnız en iyi müşterilerine kredili satış yapması alacakların tahsil edilememe riskini çok azaltır. Ayrıca kredi bölümünün maliyetlerinin de artmasını önler. Ancak, bu tür bir uygulama, işletmenin satışlarının artmamasına ve karın azalmasına neden olabilir. Hatta, yapılmayan satışlar nedeniyle, kardaki azalış, kredili satışların yapılması durumunda tahsil edilmeyen alacakların sebep olacağı zarardan büyük olabilir. Bu nedenle, optimal kredi standartlarının belirlenmesi, kredinin marjinal maliyetinin artan satışlar nedeniyle meydana gelecek marjinal kara eşitlenmesini gerektirmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İşletmenin kredi politikası saptanırken, kredi riskini azaltmak için potansiyel müşterilerin kredi değerliliğini saptamak gerekir. İyi bir yönetici risk sınıfına göre müşterilerini değerleye bilmelidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kredi taleplerinin veya müşterilerin değerlendirilmesinde klasik yaklaşımlardan yararlanılabilir. Klasik yaklaşıma göre, kredi talepleri değerlendirilirken beş etmen göz önüne alınır. Literatürde “5K” adi verilen bu etmenler, sırasıyla; </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>karakter,</b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">kapasite, </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">kapital, </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">karşılık </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">ve koşullardır.</b><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Karakter;</b> müşterinin borcunu ödemede dürüst olma olasılığıdır. İşletme açısından bu etmen önemlidir. Çünkü, her kredi işleminde müşterinin ödeme gücü olabilir. Önemli olan müşterinin krediyi ödeme arzusudur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Kapasite;</b> müşterinin planlama ve uygulama ile ilgili becerileri hakkında bilgileri içerir. Bu değerlemede müşterinin geçmişi ile ilgili bilgileri, geçmişteki başarı ve başarısızlıklarını, müşterinin iş yerinde yapılan çeşitli gözlemleri ve müşterinin geçmiş kayıtlarının incelenmesiyle belirlenir. Müşterinin kapasitesi genellikle onun subjektif değerlemesidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Kapital;</b> işletmenin veya müşterinin mali durumunun yeterli olup olmadığını ölçmeye yarar. Müşterinin kapital veya sermayesi saptanırken rasyolardan yararlanılır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Karşılık;</b> müşterinin alacağı mal karşılığında gösterebileceği güvenceler, maddi teminat olarak verebileceği aktif güvenceler veya senet, kefalet gibi gösterebileceği diğer değerlerin araştırılmasını içerir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Koşullar;</b> işletmenin üzerinde etkili olan genel ekonomik trendler veya müşterinin borcunu ödeme gücüne etki edebilecek ekonominin belirli alanlarındaki özel gelişmelerdir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Müşterilere kredi açarken çeşitli kaynaklardan sağlanan bilgilerden yararlanılabilir. Bilgi toplanabilecek kaynaklar dolaylı ve dolaysız kaynaklar olarak sınıflandırılabilir;</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br />
i)Dolaysız Bilgi Kaynakları,</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Satış servisinin müşteri hakkındaki bilgi ve görüşü,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Firmada müşteriye ait özel bilgi dosyası,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Kişisel karşılıklı görüşme,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Müşterinin iş yerinde yapılan inceleme,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Müşterinin mali tabloları.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>ii)Dolaylı Bilgi Kaynakları</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Bankalardan alınan bilgiler,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Ticari çevrelerden alınan bilgiler,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Ticari sicil kayıtları,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Vergi beyannameleri, ilan edilen vergiler,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Meslek kuruluşlarından alınan bilgiler,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Gazete ve dergilerden firma hakkında ki yayınlar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><i>b-Müşterilere Tanınacak Kredi Limitleri</i></b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Bir müşteriye tanınacak kredi limiti iki grup faktörün etkisi altındadır. Müşteri ile ilgili olanlar ve kredili satış yapacak firma ile ilgili olanlar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /><b>
Müşteri ile ilgili olanlar;</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
- Müşterinin faaliyette bulunduğu iş kolundaki koşullar; iş kolundaki koşullar elverişli ise, satışlar ve karlar artıyorsa kredili satışların riski azalır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- İş kolundaki risk; iş kolunda belirsizlik fazla ise, kredi limitlerinin sınırlı tutulması yerinde olur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- İş kolundaki kar yüzdesi; satışlar üzerindeki kar marjı yüksek ise riskin daha az olduğu kabul edilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Müşterinin sermaye durumu; müşterini sermaye durumu yeterli, borç ödeme gücü yüksek ise kredi limitleri daha geniş saptanabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Müşterinin eski veya yeniliği; yeni müşterilere yapılacak kredili satışların daha riskli olacağının kabulü ile kredi limitinin başlangıçta dar tutulması, müşterinin borç ödeme kayıtlarının iyi olması durumunda kredi limitlerinin genişletilmesi uygun bir tutum olur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Müşterinin borç ödeme performansı; borç ödeme performansı yetersiz görülen, borçlarını yavaş ve gecikme ile ödeyen müşterilerin kredi limitlerinin daraltılması gerekir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Yöneticilerin durumu; kredili satış yapılacak firmanın yöneticileri deneyimli, dürüst ve başarılı kişiler ise riskin azalacağı kabul edilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>Kredili satış yapan firma ile ilgili olanlar;</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
- Firmanın büyüklüğü; büyük firmalar müşterilerine daha geniş limitler tanıyabilirler. Büyük bir firmanın, kredi limitlerini geniş tutması nedeniyle rahatlıkla yüklenebileceği bir risk, küçük çaplı bir firma için tehlikeli olabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Firmanın pazarlama politikası; firma ürettiği mal ve hizmetleri geniş bir bölgeye dağıtmak, yeni pazarlara girmek veya belirli bir satış hacmine ulaşmak hedefiyle atak ve girişken bir pazarlama politikası benimsemiş olabilir. Böyle bir durumda firma, kredi şartlarını gevşetmeyi, kredi limitlerini genişletmeyi bir araç olarak kullanabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Rakip firmaların uygulamaları; kredili satış yapan firma rakipleri daha gevşek ve daha yumuşak kredi standartları uyguluyorsa kredi limitlerini geniş tutma gereğini duyabilir. Düopol ve oligopol piyasalarında firmalar, fiyat rekabeti yapmama dışında, kredili satış koşulları konusunda anlaşarak koşulları müşteriler aleyhine ağırlaştırabilmektedirler.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Riski dağıtma politikası; firma, kredili satışlarını çok kişi veya kuruluşa dağıtmak suretiyle riski azaltma politikası uygulayabilir. Özellikle küçük firmaların, kredili satışlarını az sayıda kişi veya firma üzerinde yoğunlaştırmaları tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Kredili satış yaptığı firmalardan bir veya bir kaçının ödeme güçlüğüne düşmesi alacakların tahsilinde aksama satıcı firmanın tasfiyesine yol açabilir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Firmanın mali olanakları ve kaynak maliyeti; firmanın mali olanakları, müşterilere tanınacak kredi limitlerini belirleyen etmenlerden biridir. Kaynakları dar olan bir firmanın, müşterilerine geniş kredi limitleri tanımasına olanak yoktur. Ayrıca kaynak maliyetleri yükseldikçe firmaların, kredili satış koşullarını ağırlaştırmaları, kredi limitlerini dar tutmaya çalışmaları doğaldır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Firmalar, müşterilerine tanıyacakları kredi limitleri için bazı niceliksel ölçüler kullanabilirler, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(1) örneğin müşterinin borç tutarının firmanın tüm ticari alacaklarının belirli bir yüzdesini aşmaması, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(2) tanınacak kredi limitinin müşterinin öz sermayesinin belirli bir yüzdesi ile sınırlama, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(3) kredi limitini, müşterinin net işletme sermayesine göre belirleme vb... </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Firmalar yönünden kredili satış politikasında diğer bir seçenek, kredi koşullarını tek düze uygulamak yerine müşterilerin özelliklerine göre kredili koşullarını farklılaştırmaktır. Böyle bir politika izlendiğinde yeni, tanınmamış veya borç ödemede aksamalar gösteren firmalara dar kredi limitleri verilirken; güçlü, borç ödemeleri düzenli firmalara göreli olarak daha geniş limitler tanınabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>c-Kredili Satışların Vadesi</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Ürettikleri mal ve hizmetlere karşı talebi arttırma konusunda firmaların ellerindeki araçlardan biride kredili satışlarda vadeyi uzatmaktır. Genellikle vadenin uzatılmasıyla satışların arttırılması olanağı mevcuttur. Kuramsal olarak bir firmanın satış koşullarını saptamada ve bu koşulları kendi amaçlarına göre ayarlamada serbest olduğu söylenebilir. ancak uygulamada firmalar, kredili satışlarını saptarken, faaliyette bulundukları endüstri kolu ve bölgedeki yerleşmiş adetleri ve rakip firmaların izledikleri satış politikalarını ve ekonomik hayattaki gelişmeleri göz önünde tutmak durumundadırlar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bir firma, kredili satışlarda vadeyi uzatarak satışları artırma politikası izlediğinde artan satışların sağlayacağı ek kar ile alacaklara yapılacak yatırımdan istenen asgari karlılık oranı arasında denge sağlamalıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Örneğin, 61 gün vade ile yılda 6 milyar tutarında satış yapan bir firma, vadenin 121 güne uzatılması halinde satışların %30 artacağını tahmin etmektedir. Satışların aynı risk gurubuna giren müşterilere yapılacağı ve satışların artması halinde firmanın vergiden önce kar marjını (kar/satışlar oranının) %15 den %16 ya yükseleceği hesaplanmaktadır. Firmanın alacaklara yapacağı ilave yatırımdan en az %50 oranında vergiden önce kar beklediği dikkate alındığında, firmanın kredili satışlarda vadeyi uzatmasının yerinde bir tutum olup olmayacağını görelim:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
(1) Kredili satışlarda sürenin 121 güne uzatılması halinde </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">firmanın artacak satışları ( 6.000.109 * %30) 1.</span>800<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(2) Firmanın satışlarının 7.8 milyar TL’ye yükselmesi halinde </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">sağlayacağı kar ( 7.800.109 * %16) 1.</span>248<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(3) Firmanın satışlarının 6 milyar TL olması halinde</span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> sağladığı kar </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">( 6.000.109 * %15) </span>900<br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(4) Sürenin uzatılmasının firmaya sağlayacağı kar artışı 348</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(5) Firmanın alacaklara bağladığı fon tutarı ( 6.000.109/6)*(0,85) 850</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(6) Firmanın satışlarının 7.8 milyar TL’ye yükselmesi halinde </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">alacaklara yapacağı yatırım (7.800.109/3)* (0,84) 2.</span>184<br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(7) Alacaklara yapılacak ek yatırım ( 2.184.000.109 - 850.109) 1.334</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(8) Ek yatırımdan beklenen kar (1.334.109 * %50) 667</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Firmanın vadeyi uzatmasıyla sağlayacağı satış artışı sonucu elde edeceği ilave kar (348.109 TL) alacaklara tahsis edilecek ilave kaynaklardan beklenen asgari kar tutarı (667.109TL) den az olduğundan, firmaca vadenin uzatılmaması yerinde olacaktır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>d-Nakit İskonto Oranı ve İskontodan Yaralandırma Süresi</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Değişen oranlarda nakit iskontosu, alacakların nakde dönüşünü hızlandıran, alacakların ortalama tahsil süresini kısaltan önlemlerden biridir. Hiç kuşkusuz, nakit iskontosunun firmanın sattığı mal ve hizmetlerine olan talep ve şüpheli veya değersiz alacaklar dolayısıyla uğranılacak zararlar üzerinde de etkisi vardır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Nakit iskontosu, bir tür fiyat indirimi olup satılan mal veya hizmete karşı talebin fiyat esnekliğine ve yapılan iskonto oranının büyüklüğüne göre firmanın satışlarını artırır. Gerçekte nakit iskontosu, müşteri yönünden mal veya hizmetin gerçek fiyatını düşürmektedir. Belirli bir süre içinde ödeme yapılması durumunda nakit iskontosundan yararlandırma koşuluyla satılan bir mal veya hizmette, gerçek fiyat şöyle hesaplanır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
kt </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> P-Pd-P(1-d) -------------------------</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> 365</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Yukarıdaki formülde,<b>P fatura fiyatı</b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b> </b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>nı, d nakit iskonto oranını, t iskontodan yararlanma süresini, k müşteri için kaynak maliyetini</b> göstermektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Örneğin fatura fiyatının 1 milyar, nakit iskonto oranının %2, iskontodan yararlanma süresinin 10 gün ve kaynak maliyetinin %50 olması halinde, satılan mal veya hizmetin efektif fiyatı 966.600.000 TL olmaktadır. Nakit oranı ile birlikte nakit oranından yararlanma süresi de müşteri açısından efektif fiyat üzerinde etkili bulunmaktadır. Nakit iskontosunun olumlu etkisi yalnız talep üzerinde görülmemekte, şüpheli alacaklar nedeniyle uğranılacak zararları da azaltmaktadır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bir firma iskonto oranını yükseltirken, uğrayacağı gelir kaybı ile alacak tahsilatını hızlandırmanın sağlayacağı kazançları karşılaştırarak bir karara varmak durumundadır. Nakit iskonto oranının yükseltilmesinin sağlayacağı yararlar, böyle bir değişikliğin doğurduğu gelir kayıplarına kıyasla ağır bastığı sürece, firmanın iskonto politikasını değiştirmesi rasyonel bir davranış olur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ÖRNEK: Bir firmanın yıllık kredili satışları 1 trilyon 200 milyar TL ortalama tahsil süresi 2 ay, başka bir deyişle alacak devir hızı yılda 6 ve firma nakit iskontosu uygulamamaktadır. Bu firmanın ortalama olarak alacak tutarı (1.200.000.000.000/6) 200 milyar TL dir. Firmanın politika değiştirerek nakit iskontosu uygulamaya başladığı ve şartları (2/10 net 45), olarak saptandığını varsayalım. Daha açık bir ifadeyle firmanın 45 günlük vade tanıdığı ancak fatura tutarı en çok 10 gün içinde ödendiği taktirde %2 oranında iskonto uygulayacağını kabul edelim. Böyle bir politika sonucu firmanın alacak tahsilatı hızlanacak ve tahminlere göre müşterilerin %50 si bu olanaktan faydalanacak ve alacakların ortalama tahsil süresi 1 aya inecektir, burada sorun kaynak tahsisinden en az %50 oranında vergiden önce kar bekleyen firmanın iskonto politikasını yukarıda açıklanan şekilde değiştirme kararının firma açısından yararlı olup olmadığının irdelenmesidir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Firmanın iskonto oranı 2/10 net 45 olarak saptanması ve bundan müşterilerinin değer olarak %50 sinin yararlanması halinde firmanın gelir kaybı(0.02*0.50*1.200.109) yılda 12.109 TL olacaktır. Buna karşılık alacakların ortalama tahsil süresinin 60 günden 30 güne inmesi sonucu firmanın ortalama alacak tutarı 200 milyar liradan 100 milyar liraya düşecektir. Eğer firmanın birim satış fiyatı 10.103TL ve birim maliyeti 8.106 TL ise firmanın alacaklarına yapacağı yatırım (100.109 * 8/10) 80.109 TL azalacaktır. Kaynak maliyeti %50 olan firmanın alacaklarının azalması nedeniyle sağlayacağı tasarruf (80.109 * %50)=40.109TL olacaktır. Görülüyor ki firmanın nakit iskontosu uygulaması sonucu sağlayacağı yarar böyle bir uygulamanın doğuracağı gelir kaybından fazla olduğundan firmanın iskonto politikasını değiştirmesi yerinde olur. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yukarıda da değinildiği gibi gerçekte nakit iskontosu uygulaması ya da nakit iskonto oranının artırılması, talep dolayısıyla satışlar üzerinde olumlu ve şüpheli veya değersiz alacaklar üzerinde de azaltıcı bir etki doğuracaktır. Yapılacak bir analizde bu iki değişkeninde dikkate alınması gerekir. Ancak bu örneği basitleştirmek için bu iki faktör sabit tutulmuştur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Firmalar satışlarını tümüyle dengeli bir şekilde yayabilmek için ölü mevsimlerde iskonto oranını yükseltebilecekleri gibi, bazen rakiplerini izleyebilmek, onlardan daha elverişsiz koşullarla satış yapmak durumuna düşmemek için de iskonto oranını değiştirme gereği duyabilirler. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İskonto oranına ilave olarak iskontodan yararlanma süresini uzatılması da ortalama tahsil süresini etkiler. Ancak buradaki etki iskonto oranı yükseltilmesi halinde olduğu kadar açık değildir. Bir firmanın hem nakit iskonto oranını yükselttiğini hem de iskontondan yararlanma süresini uzattığını varsayalım. Burada, tahsil süresi üzerinde birbirine zıt yönde iki ayrı etki söz konusu olacaktır. Nakit oranının yükseltilmesi, evvelce bu olanaktan yararlanmayan müşterileri daha erken ödeme yapmaya özendirecek, dolayısıyla ortalama tahsil süresini kısaltacaktır. Öte yandan sürenin uzatılması iskontodan yararlanan müşterileri daha geç ödemede bulunmaya itecek ve tahsil süresini uzatacaktır. Birinci etkinin, ikinci etkiye ağır basarak, sonuçta ortalama tahsil süresini kısaltması, firmanın müşterilerinin ödeme alışkanlık ve tercihlerine bağlı kalacaktır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>e-Mevsimlik Vadeler</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Bazı işletmeler, mevsimlik mallar üretirler. Bu nedenle,söz konusu mallara talep belirli dönemlerde yoğun bir şekilde olur. İşletmeler, satışların durgun olduğu dönemlerde müşterilere özel vadeler tanıyarak, satışlarını arttırmaya çalışırlar.bu şekilde müşteriye tanınan vadelere özel vadeler denir. Ancak, işletme yönetimi, mevsimlik özel vadeler uygularken, alacaklara yapılacak yatırımın maliyeti ile satışları arttırmanın karlılığını karşılaştırmalıdır. Satışları mevsimlik olan işletmelerin stoklarını elde tutmanın bir maliyeti olacaktır. Müşterilerine özel mevsimlik vadeler tanıyan işletmelerin stoklarının azalması, stokların maliyetlerinin azalmasına neden olacaktır. Bu nedenle, mevsimlik vadelerin satışları arttırmasının yanında,stoklama maliyetlerini azaltacağı da düşünülmelidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b><i>f</i>-Kredili Satışların Riski</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Kredi ile satış yapmak, şüphesiz işletme için risk doğurur. Bu risk, alacakların tahsil edilememe riskidir.Her kredili satış, değişik ölçülerde geri ödenmeme riski taşır. İşletmeler, bu farklılık nedeniyle müşterilerini çeşitli risk gruplarına ayırabilirler. Müşteriler, risk sınıflarına ayrılırken, mali tablolarından, banka istihbaratlarından, diğer işletmelerden sağlanan bilgilerden, işletme yöneticisinin ve pazarlama elemanlarının deneyimlerinden, toptancı ve bayilerin bilgilerinden yararlanılır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>ALACAK TAHSİL POLİTİKASI</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
İşletmelerin alacak tahsil politikaları,uygulanan tahsilat yöntemi ile belirlenir. Etkili bir toplama politikasıyla hesap kapatılıncaya kadar, müşteriler sistemli bir biçimde takip edilmelidir. Alacaklarda toplama süresini uzatmamak için, fatura veya mektupların postada gecikme süresi göz önüne alınarak, hemen gönderilmeli alacaklar için müşteriyi kırmadan bir hatırlatma yapılmalıdır. Vadesinde yapılmayan alacaklar için müşterilere çeşitli hatırlatma formları fakslanarak hatırlatmalar yapılabilir. Eğer müşterilerden cevap alınamazsa, ödemenin niçin yapılmadığı tatlı sert bir şekilde telefonla sorulabilir. Bu uyarmadan sonra, alacak hala tahsil edilememişse, müşterinin ödemeye niyetli olmadığı düşünülebilir. Ayrıca, özel bir mektupla son olarak bir uyarı da bulunabilir. Bundan sonra yapılacak işlem, kanuni yollara başvurmaktır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Alacak tahsilat politikasıyla ilgili olarak tahsilat giderlerinin artması,tahsil süresini kısaltarak,alacaklara ayrılan yatırım tutarının azalması sonucunu doğurur. Ancak, tahsil giderlerinin tutarı ile şüpheli alacaklar ve ortalama tahsil süresi arasındaki ilişki doğrusal değildir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Öte yandan, satış hacmi ile tahsilat politikası tamamen birbirinden bağımsız değildir. İşletmenin devamlı olarak müşterilerini sıkıştıran bir tahsil politikası uygulaması, bazı müşterileri kaybetmesine neden olur. Öte yandan, işletmenin alacaklarını tahsilde çok katı davrandığının piyasada duyulması, işletmeyi bazı potansiyel müşterilerden yoksun bırakabilir.1</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>ALACAKLARIN TAHSİLİNİN KONTROLÜ</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Firmanın kredili satışlar bölümünü yönetenler, ayrıca tahsilat politikası uygulamasının kontrolünden ve firmanın mevcut alacaklarının tahsil kabiliyetini araştırmaktan da sorumludurlar. Yöneticilerin bu sorumluluklarını gereği gibi yerine getirebilmeleri için, yeterli bir bilgi akışının varlığı zorunludur. Süresi geçmiş alacakların ve yavaş ödemelerin iyi izlenmemesi, savsaklanması, firmanın şüpheli alacakları nedeniyle uğradığı zararı büyüttüğü gibi, tahsilat giderlerinde de önemli artışa yol açar. Ayrıca, firmalarda alacakların yönetiminde gözlenen diğer hatalar, yararlanma süresi geçtikten sonra ödeme yapan müşterilere de nakit iskontosu uygulanması, yavaş ödemede bulunan müşterilere ( peşinat oranının yükseltilmesi, kredi limitinin daraltılması gibi ) bazı yaptırımların uygulanmaması, saptanmış kredili satış koşullarına titizlikle uyulmaması, örnek olarak verilebilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> İşlemlerin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun kaydedilip kaydedilmediklerinin irdelenmesinin yanı sıra, alacakların tahsil yeterliliğinin ve tahsilatın kontrolü için yöneticilerin elinde bulunan iki araç; </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(1) alacakların dönme çabukluğu( alacakların devir hızı), (</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">2) alacakların yaş çizelgesidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /><b>
Alacakların devir hızı formülü :</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Alacakların Devir Hızı= Yıllık Kredili Satışlar / Ortalama Ticari Alacaklar</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Bazen oran, alacakların ortalama tahsil süresini göstermek üzere ,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ticari Alacaklar * 365 / Yıllık Kredili Satışlar </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">şeklinde hesaplanmaktadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Söz konusu oranlar, geçmiş dönemlerde, bütçe hedefleriyle ve diğer firmaların aynı nitelikteki oranları ile karşılaştırılarak değerlendirilebilir. Örneğin bir firmada kredili satışlarda standart süre 60 gün, fakat hesaplanan ortalama tahsil süresi 60 günden fazla ise, bu durum ilgili yöneticiler için bir uyarı işaretidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Yöneticiler, gerektiğinde çeşitli mallar veya farklı coğrafi yörelere yapılan satışlar için ayrı ayrı alacak devir hızları veya alacakların ortalama tahsil sürelerini hesaplayarak, alacakları kontrol edebilirler.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Alacakların tahsilinin kontrolünde, yöneticilerin elinde ikinci bir özel analiz aracı, var olan alacakların yaş çizelgesidir. Alacakların yaş çizelgesi bir tablo halinde hazırlanabilmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Bu iki kontrol aracının üstünlükleri basit oluşlarıdır; ancak her ikisinin de bazı sınırlı yönleri vardır. Bir kez, kredili satış yapıldığı zaman, ödemede gecikme veya yavaş ödeme olup olmadığı, uzunca bir zaman geçmeden anlaşılamamaktadır. Ayrıca her iki araçta, satışların hızlı artış gösterdiği aylarda firmanın tahsilat kalıbında bir değişiklik olmasa dahi, bir iyileşme; buna karşılık satışların düştüğü dönemlerde ise, alacakların tahsilatına da kötüleşme izlenimi vermektedir. Nihayet fiili tahsilat, firmanın hem satış hem de tahsilat politikalarının fonksiyonudur; fakat söz konusu iki araç, bu ikisi arasında bir ayırım da yapmamaktadır. Firmanın fiili tahsilat süresi değişmiş ise, bu durum,kredili satış politikasında mı yoksa tahsilat politikasından mı kaynaklanmaktadır? Bu konuda yöneticileri aydınlatmamaktadır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<b>ALACAKLARIN TAHSİL SORUMLUSUNUN BELİRLENMESİ</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
İşletmenin diğer finansal işlemlerinin yönetimi ile birlikte alacaklarının tahsili de finans bölümünün görevleri arasındadır. İşletmeler küçük işletme niteliğinde ise bu işlemleri finansal yönetici,büyük işletmeler ise finansal yöneticiye bağlı olan ast veya astlar tarafından alacakların tahsili gerçekleştirilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Alacakların tahsilinin kim veya kimler tarafından yapılacağının belirlenmesi bu kişilere sorumluluk yüklemekle olur. Alacakların tahsilinden sorumlu olan kişiler,işletmenin tahsil politikasına uygun olarak alacakları tahsil etmekle yükümlüdür.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ancak bazı durumlarda alacakların tahsilinde gecikmeler olabilir. Bu gecikmelerin kredinin tanınması sürecine mi yoksa tahsilat sürecine mi ait olduğunun belirlenmesi gerekir. Ayrıntılı bir araştırma gecikmenin nedenini ortaya çıkarabilir. Ancak finansal yöneticiye araştırmanın nereden başlatılması gerektiğini gösteren bazı belirtiler gereklidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Belirtilerden birisi.bir dönem içinde kabul edilmeyen kredi isteklerinin kredili satışlara oranıdır. Bu oranın gittikçe düşmesi kredi bölümü sorumlularının oldukça hoşgörülü davranmakta olduğunu,kredi isteklerinin dikkatli olarak incelenmediğini veya tahsil politikasının çok yumuşak olduğunu gösterir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Belirtilerin diğeri ise,aylık vadesi geçmiş alacaklardan tahsil edilenlerin, aybaşındaki vadesi geçmiş alacak miktarına oranı ,işletmenin tahsilat sürecinin geçmişteki kadar etkin olmadığını gösterir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Açıklanan bu oranlar ile kesin sonuca gitmek her zaman mümkün olmayabilir. Kabul edilmeyen kredi isteklerinin satışlara oranının düşmekte oluşu satış bölümünün finansal bakımdan sağlam müşterilere satış yapma çabalarının bir sonucu olabilir. Öte yandan vadesi geçmiş hesaplardan tahsilat oranının düşmekte oluşu yeni müşteriler ile ilgili bilgilerin kredi sorumluları tarafından eksik toplanmasının sonucu olarak tahsil edilmeyen alacaklardaki artışlardan kaynaklanmış olabilir. Oranlar araştırmanın yönüyle ilgili ipucu verir ve alacaklardaki gecikmelerin nedenini ortaya koyar. Nedenler açıklığa kavuştuktan sonra gecikmelerin alacakları tahsil politikasından kaynaklandığı ortaya çıkarsa tahsil politikasında daha katı yöntemler uygulanmasına geçilir. Gecikmelerin nedeni alacakların tahsil sorumluları ise,bu kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sağlanır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>ALACAKLARIN FİNANSMANINDA YENİ YAKLAŞIMLAR</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
İşletmelerin, alacaklarının finansmanı için çok uzun yıllardan beri başvurmakta oldukları bir yöntem; alacak senetlerinin rehini karşılığında bankalardan kredi alınmasıdır. Bu yöntem de banka, kendisine rehin olarak bırakılan senetlerin genellikle % 80'i kadar bir kredi açmakta, senetlerin tahsil yükümlülüğü ise işletme üzerinde kalmaktadır. Diğer bir ifade ile senedin vadesi geldiğinde işletme, müşterisinden alacağını tahsil etmek için uğraşacak, alacağını tahsil edemese de bankaya olan borcunu ödeme yükümlülüğünden kurtulamayacaktır. Bazı durumlarda banka, işletme adına senetlerin tahsil edilmesi görevini üstlenebilir. Ancak bunun için ayrı bir komisyon alacak, ayrıca tahsil edemediği senetler için de herhangi bir sorumluluk üstlenmeyecektir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Son yıllarda alacakların finansmanında geliştirilen yeni bir yöntem olan " factoring" de ise, senet karşılığı banka kredilerinden farklı olarak, senetlerin tahsil edilme sorumluluğu, "factor" adı verilen finansal kurumlar tarafından üstlenilmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">"Factor", işletmenin mal veya hizmet satışlarından kaynaklanan alacaklarını satın almakta ve belirli bir tutarı komisyon olarak düştükten sonra, fatura bedelini işletmeye ödemektedir. İşletme açısından bu, alacakların vadesinden önce paraya çevrilmesini ifade etmekte böylece, işletmenin yerine artık bir finans kurumu alacaklı duruma geçmektedir. " Factor" şirketini işletmeye sunduğu üç tür hizmetten söz etmek mümkündür:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
1- "Factor" şirketi öncelikle bir finansman hizmeti görmekte , vadeli alacaklara karşı nakit ödemede bulunmaktadır. Bu hizmete karşılıkta, banka faiz oranlarından nispeten daha yüksek bir faiz oranını hesaplayarak alacak tutarından düşmektedir. Ayrıca, genellikle yapılan uygulamaya göre ; "factor" , alacak tutarının yaklaşık %80'ini peşin ödemekte, % 20'sini senedin vadesinde ödemektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> 2- "Factor" şirketi, birlikte çalıştığı işletmeye alacak hesaplarının muhasebesinin tutulması, senet tahsilatı, danışmanlık, mal ve hizmet satılacak diğer firmalar ile ilgili pazar araştırması ve kredi değerliliği istihbaratı gibi hizmetlerin de bir kısmını veya tamamını sunmaktadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> 3- Gerçek bir "factoring" işleminde gerçekleştirilen en önemli hizmet ise, alacakların riskinin üstlenilmesidir. "Factor" şirketi, alacakları satın aldıktan sonra artık elindeki alacak senetlerinin ödenip ödenmemesi onun sorunu haline gelmekte,alacakları devretmiş olan şirket ise bu riskten kurtulmuş ve parasını peşin olarak tahsil etmiş olmaktadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Alacakların finansmanı için geliştirilen en yeni yöntem ise, alacak hesaplarının menkul kıymetleştirilmesidir. SPK hazırlanan bir tebliği uyarınca bankaların, finansal kiralama şirketlerinin ve genel finans ortaklıklarının , çeşitli alacakları karşılık gösterilerek, Varlığa Dayalı Menkul Kıymet ihraç etmeleri ve halka satmaları mümkündür. Bankalar vermiş oldukları tüketici kredileri ve konut kredileri karşılığında doğmuş olan alacaklarını karşılık göstererek, finansal kredi şirketleri; finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklarını karşılık göstererek, Genel Finans Ortaklıkları diye adlandırılan kurumlar ise; işletmelerin ihracat işlemlerinden yurt içi taksitli satışlarından kaynaklanan alacakları temellük ederek ( alacak hakkını devralarak) bu alacaklar karşılığında VDMK ihraç edebilirler. VDMK ihracının sağladığı yarar, alacakların karşılık gösterilmesiyle nakit girişi sağlanmış olmasıdır. Vade sonunda alacaklar tahsil edilmese de ,işletme VDMK sahiplerine paralarını faizi ile birlikte ödemekle yükümlüdür. Dolayısıyla bu yöntem, senet karşılığı bankalardan kredi almakla aynı sonucu sağlamakta, aradaki fark, kredinin bankalardan alınması yerine üçüncü şahıslardan yani halktan alınması olmaktadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>ALACAKLARIN YÖNETİMİNDE ETKİNLİK SAĞLAMA</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Firmalar, alacakların yönetiminde etkinlik sağlamak yoluyla, ticari alacaklarındaki artışı satışlarındaki gelişme hızına kıyasla daha ölçülü sınırlar içerisinde tutarak finansman gereksinimlerini azaltabilirler. Alacakların yönetiminde etkinlik amacıyla firmalarca alınabilecek başlıca önlemler şöyle sıralanabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>1) Kredili Satış Koşullarının Firma Açısından Daha Elverişli Hale Getirilmesi </b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Bir firmada alacakların tutarını belirleyen en önemli etmenlerden biri, satış koşullarıdır. Firmalar, piyasa koşulları elverişli olduğu durumlarda, satış hacimleri içinde peşin satışların oranını yükselterek, kredili satışlarda süreleri kısaltarak, kredi limitlerini daraltarak, alacak devir hızlarını artırabilirler.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b>2) Alacakların Tahsilinin Hızlandırılması </b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Firmaların tahsilat politikası, varsa alacakları tahsil servisinin etkin bir biçimde çalışması, ticari alacakları azaltıcı yönde etkiler. Borçlarını süresinde ödemeyen müşterilerin yakından izlenmesi, alacakların periyodik olarak gözden geçirilerek borçlarını ödemede geciken yada borçlarını yavaş ödeyen müşterilerin kredi limitlerinin daraltılması, bu kategori müşterilere daha çok peşin satış yapılması gibi gayretli bir para alım politikası, alacak devir hızını arttırarak, satışlara kıyasla alacak tutarını göreli olarak azaltabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b> 3) Kredi Standartlarını Yükseltilmesi </b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Firmalar, kredili satış yapacakları müşterilerde </span>moralite<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">, mali durum ve ekonomik koşullar açılarından daha yüksek standartlar arayabilirler. Söz konusu standartların yüksek tutulması, alacakların devir hızını arttırdığı gibi, alacakların şüpheli veya değersiz hale gelmesi olasılığını da azaltır. Özellikle enflasyon dönemlerinde, her yeni müşteri için kredi koşulları gözden geçirilmeden kredili satış yapılmamalıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b>4) Büro Hizmetlerinde Etkinliğin Sağlanması</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Mal teslimlerinin, müşterilere kısa zaman aralığı ile müşterilerin siparişlerine uygun biçimde hasarsız şekilde yapılması, faturaların derhal hazırlanarak en seri şekilde gönderilmesi, müşteri hesaplarının izlenmesi, ödemede geciken müşterilerin derhal uyarılması, yapılması gereken ödemelerin süresinden önce kendilerine hatırlatılması gibi büro hizmetlerinde etkinlik sağlanması, firmaların alacak tutarını azaltıcı yönde etkilemektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b>5) Alacakların Tahsilatını Hızlandıracak, Müşterileri Erken Ödemeye Özendirecek Önlemler Uygulanması </b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Firmalar, nakit iskontosu gibi müşterileri erken ödemeye teşvik edici önlemler uygulayarak, alacaklara ayıracakları kaynakları dolayısıyla kaynak ihtiyacını azaltabilirler. Ancak burada firmaların, uygulayacakları erken ödeme teşvik tedbirlerinin neden olacağı yüklerle, alacaklara daha az kaynak ayırmanın sağlayacağı faydalar arasında bir denge kurmaları, yarar ağır bastığı sürece bu yola başvurmaları gereklidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b> 6) Müşteri Açık Cari Hesaplarının Ticari Senetlere Dönüştürülmesi</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Firmalar, söz konusu ticari senetleri, bankaları iskonto ettirerek sürelerinden önce paraya çevirebilecekleri gibi, teminat olarak göstererek finansman kurumlarından avans alabilir ya da ciro etmek yoluyla mal alımlarında veya satıcılara olan mevcut borçların ödenmesinde kullanabilirler. Ayrıca ticari senetlerin takip yolu daha hızlı olup, uyuşmazlık halinde alacağın varlığının kanıtlanmasını da kolaylaştırmaktadır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b>7) Alacakların Tahsil Edilememe Riskine Karşı Sigorta Ettirilmesi</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Bir firma, kredili satışlardan dolayı uğrayabileceği olağanüstü zararları sigorta ettirerek, bu tür riske karşı koruyucu önlem alabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Kredili satışlardan dolayı alacakların belli bir yüzdesinin tahsil edilememesi olağandır. Geçmiş deneyimlere göre tahsil edilememesi olağan alacakların sigortalanması söz konusu olmayabilir. Sigorta şirketleri ancak firmaların kredili satışlar nedeniyle, alışılagelmişin üzerinde uğrayabilecekleri zararları sigorta etme eğilimindedir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Büyük tutarlardaki alacakların tahsil edilmeme olasılığı arttıkça, kuşkusuz, sigorta ettirme, firmaları mali durumlarını bozucu olağanüstü zararlardan koruyucu bir önlem olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde, kredili satışlardan doğan risklerin sigorta edilmesi, henüz gelişmiş bir sigorta branşı değildir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b>8) Alacakların finansman kaynağı olarak kullanılması </b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Firmalar, özellikle senede bağlı alacaklarını bankalara iskonto ettirerek ya da kredinin teminatı olarak göstererek bankalardan senet karşılığı kredi alabilirler. Bunların dışında </span>factoring<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> ve alacakların menkul kıymetleştirilmesi yoluyla da, finansman olanağı yaratabilirler.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> i) Alacakların vadesinden önce geri dönüşü olmaksızın satılması( factoring)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Alacakların vadelerinden önce, factoring veya finans kurumlarına, rucü hakkı olmaksızın, başka bir ifade ile vadeli alacağın tahsil edilememesi riski faktör kurumu üzerinde kalmak suretiyle satılması olanaklıdır. tam veya geleneksel factoringle faktör kurumu, firmaya, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(1) alacakların yönetimi, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(2) sigorta, tahsil edilmeme riskinin üstlenilmesi,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(3) finansman hizmeti vermektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Factoring alacakların yönetiminde bir tekniktir.Bu tekniğin çeşitli yarar ve sakıncaları söz konusudur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> ii) Kredili satışları fazla olan firmalar, alacaklarından bir havuz oluşturarak, alacakları karşılığı VDMK çıkararak fon sağlayabilirler. başka bir değişle alacaklarını menkul kıymete dönüştürebilirler.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b>9) Satış elemanlarının da tahsilat sürecine katılmalarını sağlamak</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Satış personelinin kısa aralıklarla müşterileri ziyaretleri, tahsilat ve izlenecek kredili satış politikası konusunda yararlı bilgiler sağlayabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Satış elemanlarının da, alacakların tahsil edilmemesi nedeniyle uğranılacak zarardan sorumlu tutulmaları, kredili satışlarda daha dikkatli davranmalarına yol açar. Ancak mali sorumluluk konusunda aşırılığa kaçmanın, satış memurlarını aşırı ihtiyata iterek satışlar üzerinde olumsuz etki doğurabileceği de göz ardı edilmemelidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> <b>(10) Alacakların değerlendirilmesine gereken önemi verilerek, gerçek olmayan karlar üzerinden vergi ödenmesinin önlenmesi </b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Alacaklar dönem sonunda firmalar açısından taşıdıkları gerçek değeriyle değerlendirilmelidirler. Bunu sağlamak için senetli alacaklar, süre ve faiz hattı göz önünde tutularak bilanço günündeki değerine indirgenmeli, başka bir ifade ile bilanço günündeki peşin değerleri hesaplanmalı,ayrıca tahsil kabiliyeti şüpheli hal almış alacaklar için yeterli karşılıklar ayrılmalıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Satışların büyük bir bölümü süreli olan veya geniş müşteri kitlesine kredili satış yapan firmalarda, tahsil kabiliyeti de dikkate alınarak, alacakların dönem sonundaki peşin değerlerinin hesaplanması, vergi matrahı açısından büyük önem taşır.Alacakların bilanço günündeki değerine indirgenmesinde gerekli özeni göstermeyen firmalar, gelecek hesap dönemine ait karları üzerinden de adeta peşin vergi ödeyerek, fon çıkışını, işletme sermayesi azalışını hızlandırırlar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Firmanın alacak yönetimindeki temel amacı; kuşkusuz, firmanın karlılığını en yüksek düzeye çıkartmaktır. Kredili satışların, firmanın satış hacmini genişletme konusunda olumlu etkisi vardır. Müşteriler tarafından kredili alımlar, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(1) alış sırasında nakit yetersizliği, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(2) veya süre içerisinde, ödeme olanağı oluşturacak geliri sağlayabilme nedeniyle arzu edilir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu nedenle kredili satış şartlarının, elverişli hale getirildikleri ölçüde firmaların iş hacimlerini arttırma olanakları vardır. Buna karşılık kredili satışların </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(1) alacaklara bağlanan fonların maliyeti </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(2) alacakların izlenmesinin getirdiği yönetim giderleri, </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">3) ve alacakların tahsil edilememesi olasılığı </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">gibi üç önemli maliyet öğesi vardır. Bu konuda genel kural, bir firmanın kredili satış şartlarını, artacak satışların sağlayacağı kar kredili satışların maliyetini aştığı sürece, müşteriler lehine değiştirilmesidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Alinti:enm.blogcu.com</span><br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-64516340837810277652013-12-09T02:26:00.000-08:002013-12-09T02:26:54.888-08:00TURUNCU RENGİN ANLAMI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXsuRkXK64B9-uThyWOHGOvEC5hwS-dnNg9ZEfCcm_SS2XYuNuJW439zjZdS1YfIM0d52fO2xGTdCw2z0iKXhyRHrX7_0gt3Op3jVup1fmcZU0eio2ZtSkbMi1vTBx9IxK3TWF9hUzObLI/s1600/turun%C3%A7+renk.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="turuncu,sağlık,canlılık" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXsuRkXK64B9-uThyWOHGOvEC5hwS-dnNg9ZEfCcm_SS2XYuNuJW439zjZdS1YfIM0d52fO2xGTdCw2z0iKXhyRHrX7_0gt3Op3jVup1fmcZU0eio2ZtSkbMi1vTBx9IxK3TWF9hUzObLI/s1600/turun%C3%A7+renk.jpg" title="turuncu,sağlık,canlılık" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Neşenin rengidir.Enerji ve mutluluk getirir.Çevrede turuncu giyinen birinin görülmesi coşku verir ve olumlu enerji yaratır.Ayrılık sonrası kendinizi çökmüş hissediyorsanız ya da aşkta düş kırıklığı yaşadıysanız turuncu giyin.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /><br /><b>TURUNCUNUN ZİHİNSEL VE DUYGUSAL ÖZELLİKLERİ:</b><br /><br />(Tamamlayıcı rengi:MAVİ)</span><br />
<div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<a name='more'></a><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /><br /><b>YÜKSELEN ÖZELLİKLERİ:</b> Turuncu kırmızı gibi dışa dönük ve tamamlayıcı bir renktir.Pozitif açıdan kırmızıdan daima daha yapıcıdır.Daha bariz bir açıklama ile insana lüzumlu olan hayat öpücüğünü mantıklı yollarla verir.Sağlık,canlılık,heyecan belirgin katkılarıdır.İletişim,atılım ve hareket bu renkle sağlanır.En önemli niteliği ise,hayat öpücüğü ile,mutluluk verişidir.<br /><br /><br /><b>KAYBOLAN ÖZELLİKLERİ:</b> Ezici ve üstün olma duyguları en belirginidir.Çoğu zaman gösteriş meraklıların oluşumudur turuncu yansıma. Turuncu kişilerde, zaman zaman durgunluk, hareketsizlik,melankoli ve üzüntü görünüm ve ifadeleri ise,ümitlerin yıkılması ve yıkıcılığa yol açar.<br /><br /><br /><b>FİZİKSEL ETKİLERİ:</b> Dolaşım sistemini,zihinsel faaliyetleri ve solunum sistemini harekete geçirir.Vücuda enerji yükleyerek,dolaşım ve metabolizma süreçlerini artırır. Turuncu renk olarak Kalsiyum rengidir. Çocuğunu kendi sütü ile büyütmeyi arzu eden annelere tavsiye edilen renktir. Sağlıklı saç, tırnak ve dişler bu rengin güçlülüğü ile ortaya konulur. Dalak ve böbrek hastalıklarının belli başlı rengidir. Karaciğer ve alkol tedavilerinde de şifacıdır. Bağırsak hareketlerini düzenler kabızlığa iyi gelir.Turuncunun açık tonları eklem iltihapları ve romatizmalı rahatsızlıklarda şifa aranması akılcı bir sistemdir.<br /><br /><br /><br /><br /><br />(ALINTI) http://hulyaasarli.wordpress.com/pa</span>ge/2/</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-5646378947016345542013-12-02T16:19:00.000-08:002013-12-02T16:29:31.236-08:00GÜNÜMÜZDE PAZARLAMA STRATEJİLERİ:KOMİSYONLU PAZARLAMA<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></b></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><i><span style="font-size: large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT6RDItgXtN96mh6iEhoWRd_upiVnt3ZyiA8Jjpq7_fajEuAq1UVnaJFCCRoeYKN9xZP1XISw63OpkPyQGizasLya2Xsm2K7bNpXx9_f5tqLPk49UQaem6cOuY8H7BAFzfz6umyQ-kl6_3/s1600/yerel+pazarlama.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Komisyonu,pazarlama" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT6RDItgXtN96mh6iEhoWRd_upiVnt3ZyiA8Jjpq7_fajEuAq1UVnaJFCCRoeYKN9xZP1XISw63OpkPyQGizasLya2Xsm2K7bNpXx9_f5tqLPk49UQaem6cOuY8H7BAFzfz6umyQ-kl6_3/s1600/yerel+pazarlama.jpg" title="Komisyonu,pazarlama" /></a></span></i></b></div>
<br />
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></b>
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></b>
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><i><span style="font-size: large;">Komisyonlu Pazarlama Programları</span></i></b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (Kickback Marketing)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Komisyona dayalı çevrimiçi pazarlama tekniklerinin genel adıdır. Komisyonlu </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">pazarlama programlarına örnek olarak bağlı pazarlama programları, reklam değişim programları ve performansa bağlı ödeme yapılan kampanyalar verilebilir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Komisyonlu pazarlama programlarının faydası, fazla çaba göstermeksizin İnternet’in doğasından yararlanarak potajnsiyel müşterilerin farklı marka ya da şirket siteleri arasında aktarılabilmesindedir. </span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-22176543063978848262013-11-29T15:59:00.001-08:002013-11-29T15:59:09.079-08:00TÜKETİCİNİN DEĞERİ;PAZARLAMADA YENİ"C"LER<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT6RDItgXtN96mh6iEhoWRd_upiVnt3ZyiA8Jjpq7_fajEuAq1UVnaJFCCRoeYKN9xZP1XISw63OpkPyQGizasLya2Xsm2K7bNpXx9_f5tqLPk49UQaem6cOuY8H7BAFzfz6umyQ-kl6_3/s1600/yerel+pazarlama.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="pazarlama,ilkeler,marketing" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT6RDItgXtN96mh6iEhoWRd_upiVnt3ZyiA8Jjpq7_fajEuAq1UVnaJFCCRoeYKN9xZP1XISw63OpkPyQGizasLya2Xsm2K7bNpXx9_f5tqLPk49UQaem6cOuY8H7BAFzfz6umyQ-kl6_3/s1600/yerel+pazarlama.jpg" height="123" title="pazarlama,ilkeler,marketing" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Üretici şirketler önce“Pazarlama” yapmadan satış yapmanın mümkün olmadığını fark ettiler ve bir takım pazarlama faaliyetlerinde bulunmaya başladılar.</span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ancak, çoğunlukla bu faaliyetler, 1950-1990’lı yıllara kadar “Ürün odaklı” stratejilerdi.Bunlar</span><br />
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ürünün kalitesini arttırmak, </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Fiyatını doğru tespit etmek, </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">En iyi şekilde dağıtımını </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Etkin tanıtımını yapmak <a name='more'></a></span></li>
</ul>
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">gibi stratejilerdi.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Pazarlama faaliyetlerinin temelini oluşturan bu çalışmalar, Dr.Philip Kotler tarafından </span><br />
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ürün<b> (<span style="font-size: x-large;">P</span>roduct), </b></span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Fiyat <b>(<span style="font-size: x-large;">P</span>rice), </b></span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yer <b>(<span style="font-size: x-large;">P</span>lace)</b>, </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tutundurma<b> (<span style="font-size: x-large;">P</span>romotion)</b> </span></li>
</ul>
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">başlıkları altında “Pazarlamanın P’leri” olarak pazarlama literatürüne girmiştir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tabii ki pazarda sürekli değişimler olmaktaydı. Rekabet arttıkça ve yeni yeni ürünler pazara verildikçe, üretici şirketler, pazarda varlıklarını devam ettirebilmek için, ürün veya hizmetlerini geliştirmeleri gerekiyordu. Bu ihtiyaç, pazarlama anlayışının gelişmesine yol açmıştır ve </span><br />
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">People (Hedef kitle), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Process (Süreç), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Physical Evidence (Fiziksel belirti, Kanıt), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Packaging (Ambalaj), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Positioning (Konumlandırma)</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Production (Üretim), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Public Relation (Halkla İlişkiler), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Planning (Planlama), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Profit (Kâr) </span></li>
</ul>
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">gibi yeni P’lerin, yani kavramların pazarlama anlayışına eklenmesine neden olmuştur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Üretici firmaların başlıca amacı ürünü ve hizmetleri geliştirmekti.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Oysa ürünü satın alan hedef kitlenin, yani ürünün gerçek müşterisi “Tüketici”nin beklentileri yeteri kadar dikkate alınmamıştır. Sürekli artan talep karşısında büyüyen pazarlar karşısında üretici firmalar, pek de tüketiciye yatırım yapma gereğini duymamışlardır, çünkü zaten ürünler kolayca satılıyordu. Hatta yeni yeni pazarlar açıldıkça (Eski doğu blok ülkeleri,nüfus artışı vs. gibi), üretimi bile yetiştirmek zor oluyordu.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ancak, 90’lı yılların sonunda, önce lokal, sonrasında global yaşanmaya başlayan ekonomik krizler karşısında, tüketici talepleri düşmeye başladı. Satmak zorlaştı. Bu kez şirketler “Nasıl satarız?” veya “Gelecekte nasıl var oluruz?” gibi konuları düşünmeye başladılar.Hatta bu gün üretme ve satma bilgisine kolayca erişim pazardaki üretici ve satıcı firmaları çoğaltmış,ürünler gittikçe birbirine benzeşmeye başlamış ve ürünler,hizmetler çoğalarak emtialaşmıştır ve buna bağlı olarak karlar düşerek "sıfır kar" olgusu ortaya çıkmıştır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ve ürünün gerçek alıcısı olan “Tüketici”yi fark ettiler!…</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Satmak için tüketiciye gitmek gerekiyordu. Tüketiciye ürünü beğendirmek şart oldu.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tabii sadece ekonomik krizler de değil; son 10 yılda değişen pazar dinamikleri de, doğal olarak pazarlama stratejilerinin de gelişmesine yol açmıştır. Günümüz yaşam biçimi, hızı, teknolojisi, trendleri, tüketicilerin hızla değişmesine ve beklentilerinin artmasına yol açmıştır. Artık tüketici daha bilinçlidir, sorgulayıcıdır ve taleplerini ortaya koymaktadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketiciyi ikna etmek zorlaşmıştır…</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kısaca, 90’lı yılların sonuna doğru gelindiğinde, üretici şirketler varlıklarını devam ettirmenin yolunun tüketicilerden geçtiğini fark etmişlerdir. Şirketler, tüketici tercihlerinin önemli olduğu, çünkü ürünü alan ve kullanan tüketiciyi memnun etmeden, aynı tüketiciye tekrar bir ürün satmak veya yeni tüketici kazanmanın mümkün olmadığını kavramışlardır.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Günümüzde Tüketici odaklı yeni kavramlar söz konusu olmuştur. Bu yeni kavramlar pazarlama literatürüne “Pazarlamanın C’leri” olarak girmiştir:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>1. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Tüketicideki değer</span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">(</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>ustomer Value</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> )</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici, kendisini değerli hissettirecek ürünleri satın almaktadır. Tüketici ürünü dikkatlice inceler ve ona sahip olduktan sonra, kendisine katacaklarını düşünür. Bu nedenle ürünün tüketiciye sağlayacağı fayda, verim, lezzet, keyif,deneyim… mutlaka düşünülmeli ve ürün özelliklerinde bu ön plana çıkarılmalıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Günümüzde büyük /küçük her şirket, müşterisini “Ayrıcalıklı” olduğunu hissettirmek için değişik çalışmalar yapmaktadır. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>2. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Maliyet</span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>ost</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici satın almak istediği ürün ve hizmetin fiyatını, rakip ürünlerle karşılaştırmakta ve kendine göre bir değer hesabı yapmaktadır.bu internet ortamında çok da kolay artık. Tüketici ürünün kendine maliyetini değerlendirmeden, satın alma kararını vermemektedir. Tüketici, ürüne ödediği bedeli hak ettiğine inanması gerekmektedir. Dolayısıyla, tüketicinin ürünü satın alacağı fiyatı, yani “Raf fiyatını” belirlemek, ihmal edilmeyecek kadar önemli bir konudur. Ürünün kalitesi ile fiyatı doğru orantılı olmalıdır. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Örneğin; iyi ve kaliteli markaların, perakende raf fiyatları, diğer ürünlere göre daha yüksektir. Tüketici “Kaliteli” markaların fiyatlarının, diğer ürünlerden daha fazla olmasını kabul etmektedir, çünkü kaliteli markaların ürünlerinin maliyetinin daha yüksek olduğunu bilmektedir. Eğer bütçesi yeterli değilse, fiyatı daha uygun ürünleri tercih edecektir. Bu nedenle, bazı şirketler, kaliteli ve pahalı ürünlerinin yanında, daha düşük gelir seviyesindeki tüketici profiline hitap edecek, daha ucuz fiyatlı ürünler de geliştirip, farklı markalar altında pazara sürmektedirler. Bunun nedeni, daha geniş bir tüketici kitlesi olan orta ve düşük seviyedeki tüketicilere de ürün satma hedefidir. Doğal olarak düşük maliyetli ve ucuz fiyatlı ürünün de, kalitesi ister istemez, pahalı ürünlerden daha düşük olacaktır. Tüketici de, düşük fiyatlı bir üründen elde ettiği kalite, pahalı bir ürünün kalitesi gibi olmayacağının bilincinde olmakla birlikte, yine de ürünün fiyat ve kalite karşılaştırmasını yapmaktadır.Bu yüzden indirimli marketler açılmaktadır.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>3. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Erişilebilirlilik </span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">(</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>onvenience</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">):</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ürünün dağıtımı çok iyi planlanmalı ve tüketiciyle buluşması sağlanmalıdır. Alışveriş Merkezleri, marketler veya perakende noktalar çoğaldıkça, tüketici başka semtlere gitmek yerine, kendisine en yakın veya en kolay ulaşabileceği yerlerden alışveriş yapmayı tercih etmektedir. Tüketici, çok özellikli ürünler dışında, sadece bir ürün için başka semt veya şehirlere gitmemektedir. Tüketici, tercih ettiği ürünlere kolayca erişebilir ve satın alabilirse, o ürünü kullanmaya devam edecektir. Yani, yaygın ve iyi dağıtım yapmak, tüketiciye ulaşmak için şarttır. Raflardaki ürünün sürekli bulunur olması, tüketicinin güvenini kazanacaktır. Raflarda zaman zaman bulunmayan, yani “Yok” satan ürün, zamanla müşterisini kaybedecektir, markaya veya ürüne çok sadık müşteriler dışındaki, diğer tüketiciler başka marka veya ürünü satın almaya başlayacaklardır. Bu nedenle tüketicinin ürüne erişebilirliği sürekli sağlanmalıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /><b>4. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Yaratıcılık</span> </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">(</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>reativity</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici, şirketlerin bir takım yenilikleri ve değişiklikleri kendilerinden önce düşünmelerini ister ve yaratıcılık bekler. Yenilikler her zaman ilgi çeker. Yeni tasarımlar, modanın veya yeni trendlerin (Eğilimlerin) uygulanması tüketici üzerinde olumlu etki yaratır. Yaratıcı olmayan, kendini yenilemeyen marka ve ürünlerin, zamanla pazarda satışları düşer. Geliştirilmiş, yenilenmiş, faydası arttırılmış veya kullanımı kolaylaştırılmış ürünler, her zaman tüketici tarafından tercih edilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>5.</b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Bağlantı</span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>onnection</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici bir markanın ürününü satın aldığında, markanın diğer ürünlerinin de aynı konsept veya çizgide olmasını ister veya dana sonra satın alacağı bir ürünün, daha önce almış olduğu ile bir bağlantı oluşturmasına dikkat eder. Örneğin; giyim sektöründe, tüketici satın almış olduğu giysileri, aynı markalı önceki giysilerle kombin oluşturmasını ister. Veya elektronik bir ürün aldığında, bunu daha sonra alacağı ürünlerle birlikte kullanmak arzusunda olur. Ürünler arasındaki bu bağlantı satışı arttıracağı gibi, tüketicinin de sadık kalmasını sağlar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
<b>6. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Onaylama</span> </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>onfirmation</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yapılan tüm pazarlama faaliyetlerinin verimli olup olmadığı, verilmek istenen mesajların tüketici tarafından anlaşılıp anlaşılmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Ürünü pazara sunarken hedeflenen ve verilen mesajların tüketici tarafından nasıl algılandığı mutlaka değerlendirilmelidir. Yapılan pazarlama ve çalışmalarının doğru bir yönde olup olmadığı tespit edilmelidir. Bunun için çeşitli ölçümleme yöntemleri mevcuttur. Örnekleme grupları oluşturularak anketler yapılabilir veya tüketicilerin geri bildirim yapmalarını sağlayacak, ödüllü yarışmalar düzenlenebilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>7. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">İletişim</span> </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>ommunication</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">):</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici ile iletişime geçilmelidir. Tüketici üretici firmaya ürün hakkındaki düşüncelerini, önerilerini, şikayetlerini veya beklentilerini iletmek istemektedir. Tüketici istemese bile, şirket bu olanakları sağlamalıdır. Bu iletişim şirket için de çok önemlidir, çünkü tüketicinin vereceği bazı bilgiler son değerli olabilir, hatta bazen yepyeni fikirler tüketicilerden gelmektedir. Anketler, tüketici formları veya benzer metotlarla tüketiciden ürünleri kullandıktan sonra memnuniyet veya şikayetleri hakkında bilgi alınmalıdır. Zaten tüketici de üreticiye telefon, faks veya e-mail yolu ile ulaşmak ister. Bu başvurular mutlaka üretici şirket tarafından cevaplandırılmalıdır. Sonuçta ürünü kullanan ve ürünün iyi veya eksik taraflarını fark eden tüketicidir. Tüketicisiyle iletişime geçen ve onun fikirlerine olduğu kadar, şikayetlerine değer veren ve bunu da tüketicisine hissettiren şirket, bir taraftan da “Gönüllü” reklamcılar” kazanacaktır. Tüketici, kendisiyle ilgilenen şirketin tutumundan memnun kaldığında, bunu çevresine anlatarak, ürün veya şirket hakkında olumlu propaganda yapacaktır. Tabii ki, bunun aksi de söz konusudur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>8. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Değer verilme</span> </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>onsideration</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">):</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici kendisine değer verildiğini hissetmelidir. Tüketici, artık bilinçlidir, kendini sadece ürünü alıp tüketen ve üretici şirkete para kazandıran bir unsur olarak görmemektedir. Madem bir şirketin ürününü veya hizmetini satın almıştır, o takdirde bir takım haklara da sahip olduğunu düşünmektedir. Ürünün içeriğinden, ambalajına kader her detay tüketici için önemlidir. Ambalajında veya kutusunda, ürünle ilgili veya kullanım şekli hakkında yeterli bilgiler bulunmalıdır. Gerekirse tüketici ücretsiz telefon hattından “Tüketici Danışma Merkezini” dilediği saatte arayabilmeli ve kendisine gerekli bilgi veya destek verilebilmelidir. Tüketici, üretici firmanın kendisine olduğu kadar, çevreye ve doğaya zarar vermediğini bilmek ister. Bir ürünü satın alırken, hangi üretici firma tarafından ve nerede üretildiğini bilmek ister. Bazı ürünlerde, özellikle gıda ve kozmetikte, ürünün son kullanım tarihine dikkat eder. Bütün bunlar ve benzeri konular, tüketiciye verilen değeri gösterir. Bir şirketin kamuoyundaki imajı, tüketicinin satın alma kararını etkilemektedir. Tüketicisine değer vermeyen, ürünü sattıktan sonra herhangi bir satış sonrası hizmet sunmayan üretici firmaların ürünleri, pazarda zamanla geriler. Tüketicinin markalı ürünleri tercih etmesinin başlıca nedenlerinden biri de, kendisine değer verildiğini bilmesidir. Markalı ürünlerinin arkasında ciddi bir üretici firma olduğuna inanır ve güven duyar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>9. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Açıklık, Anlaşılırlık</span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">(</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>larity </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">):</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketiciye verilecek her mesaj açık ve net olmalıdır. Karmaşık tanıtımlardan, kelime oyunlarından, tüketicinin kafasını karıştıracak her türlü karmaşadan uzak durulmalıdır. Tüketicinin durup düşünecek zamanı yoktur. En kolayını, en anlaşılır olanını ve en çabuk anladığını seçer. Bu nedenle, ürünün ambalajından tutun, reklamlara kadar, ürünün içinden çıkacak broşüründen, satış sonrası hizmetine kadar anlaşılır olmak gerekmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>10. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Tutarlılık</span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>onsistency</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici tercih ettiği markanın tutarlı işler yapmasını ister. Üretmiş olduğu ürünlerle, şirketin genel tutumu tutarlı olmalıdır. Her yapılan iş, proje, reklam veya sponsorluk (Destekleyici çalışmalar) bir mantık zinciri oluşturmalıdır. Tüketicinin algısında, üretici şirketin üretim yaptığı yerden, satıldığı noktaya kadar veya reklamındaki mesajdan, üretim dışındaki sosyal faaliyetlerine kadar bir tutarlılık içinde olması gerekmektedir. Tüketicinin gözünde tutarlı davranmayan şirketlerin, ürünlerinin de zaman içinde tercih edilmeyecektir. Örneğin, bir taraftan insan sağlığına zararlı bir takım tüketim maddeleri üretip satarken, diğer taraftan bir toplum için sağlık kampanyasına destek veren bir şirketin tutarlılığından söz etmek mümkün değildir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>11. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Güvenilirlik</span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">(</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>redibility </b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Üretici şirket, tüketici için güvenilir bir şirket olmalıdır. Üretilen ürünlerin veya üretim yerinin, hijyen kurallarına uygun, gerekli kalite kontrolleri yapılan ve her türlü denetlemeye açık olması gerekmektedir. Tüketicinin algısında güvenilir ve inandırıcı bir şirket olmak için, yetkili kuruluş veya devlet dairelerinden gerekli üretim veya satış izninin alınması gereklidir. Gıda veya kişisel bakım ürünlerinde, Sağlık veya Tarım Bakanlıklarından onay alınması şarttır. Bunun dışında, uluslararası veya Türkiye’de verilen bazı sertifikaları almakta ve bunları duyurmakta fayda vardır. Örneğin, Türk Standartları Enstitüsü (TSE), International Organization for Standardization (ISO), International Ecological Certificate (EKOTEX) ve buna benzer belgelerine sahip üreticiler, tüketici tarafından güvenilir şirket olarak değerlendirilirler. Bu belgelerin amblem veya logolarının , ambalaj, şirket yazışmalarında kullanılan antetli kağıtlarda, tabelalarda, yani tüketiciye duyurulacak yerlerde kullanılmasında fayda vardır. Ayrıca, ürünün ambalajının üzerinde veya ürünün broşüründe yazılan özellik veya faydalar tamamen gerçek olmalıdır. Güvenilir şirketlerin üretmiş olduğu ürün ve hizmetler, diğer ürünlere karşılık pazarda daha başarılı olur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>12. </b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: red;">Yetenekler,beceriler</span></b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"> (</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: x-large;">C</span>ompetencies</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Üretici şirketlerin değişik yeteneklerini ortaya koyarak, pazarda etkin promosyonlar (Özendirmeler) veya tanıtımlar yapması, etkin kampanyalar düzenlemesi ve tüketiciye ulaşmak için değişik yolları denemesi, başarılı sonuçlara ulaşmak için şarttır. Klasik pazarlama sınırları içinde kalmak, pazar dinamiklerini takip etmemek ve bir takım yeniliklerden uzak kalmak, başarısızlığı davet eder. Sürekli değişen hızlı dünyamızda tüketicinin de beklentileri değişmektedir. Bu değişime ayak uyduran şirketlerin ürünleri, tercih edilecek ve gelecekte var olacaklardır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu başlıklara önem veren, dolayısı ile tüketiciye değer veren şirketlerin, faaliyetleri de buna göre şekillenecektir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tabii ki, tüketici odaklı bu pazarlama faaliyetleri için, şirketlerin taze ve yaratıcı fikirlere gereksinimleri vardır; çünkü bu yeni kavramlar şirketlerin “Yarınları” demektir. Gelecekte var olmak için, tüketicinin gelecekteki beklentilerini anlamak ve ürünleri geleceğe hazırlamak gerekmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketici, ürünlerden daha fazlasını beklerken, şirketlerin buna hazırlık yapmaları ve yepyeni, farklı, daha güzel ürünleri tüketicilere sunmaları gerekmektedir. Bunları gerçekleştirmek için de</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ar-Ge (Araştırma-Geliştirme), </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İnovasyon (Fark yaratan yenilik) </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">CRM (Customer Relationship Management – Müşteri İlişkileri Yönetimi) </span></li>
</ul>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">gibi faaliyetler kaçınılmaz olmuştur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-39076315397690363972013-11-09T15:41:00.000-08:002013-11-09T15:41:52.986-08:00İŞLETMENİN TEMEL SATIŞ EYLEM İLKESİ;HEDEFLEME,ODAKLANMA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEict9BY1ba1mQxDDFIzkNzYK7cDIz3F4ShV8pk_WTU4f9vOHkw2Bpq7646b5pBLUpXvBHhmHKhXajI4doZQrHx9VCst71yrf-0qTZtQwIpcpV3qNVz08kymTi8uTtpNtl7gfBjSx_uavrt7/s1600/marketing+campaigns.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="hedef,odak,hedeflenme" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEict9BY1ba1mQxDDFIzkNzYK7cDIz3F4ShV8pk_WTU4f9vOHkw2Bpq7646b5pBLUpXvBHhmHKhXajI4doZQrHx9VCst71yrf-0qTZtQwIpcpV3qNVz08kymTi8uTtpNtl7gfBjSx_uavrt7/s1600/marketing+campaigns.jpg" height="200" title="hedef,odak,hedeflenme" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Hedefi olmayan hiçbir iş olamaz. Ürününüzün pazarda mutlaka bir hedefi olması gerekmektedir. Bu hedef öncelikle iyi bir pazar payı elde etmek, geniş bir dağılım gerçekleştirmek veya sadece pazara giriş yapmak olabilir. Bunlardan dolayı, lansman yapılan yılda kâr hedefi olmayabilir. Bu durumda, orta veya uzun vadede bir kâr beklentisi hedef olarak konabilir. Tabii ki kâr hedefi, ürünün bulunduğu kategoriye göre değişebilir. Bazen ürünün cinsine göre, derhal satış ve kârlılık beklentisi olabilir. Hedeflendirme yapılırken bazı konulara dikkat etmekte fayda vardır. Hedefler;</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">* Ölçülebilir ve sayılabilir,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">* Anlaşılabilir ve açık,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">* Tutarlı ve uyumlu</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">* Gerçekçi,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">* Meydan okuyucu,</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">* Zaman limitli olmalıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Genellikle “One Shut” denilen, “Bir kerelik” işlerde kısa ve vurucu hedefler tespit edilir. Örneğin; modası çabuk geçecek veya hemen benzeri veya taklidi üretilebilecek ürünlerde bu yol seçilir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Hedeflendirme yapılırken iki ayrı satış birlikte planlanır:</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ticari kanala satış</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b> (</b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sell In</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">):</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Dağıtım kanalı içinde bulunan, distribütörden başlayarak tüketiciye ulaşana kadar, ticari zincirin içinde bulunan tüm işletmelere ürünün (toptan) satışı.</span><br />
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tüketiciye yapılan satış</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b> (</b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sell True</b><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">):</b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Ürün raftan tüketici tarafından satın alındığı anda, yapılan gerçek satışı.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Özetle, ürünün ticari kanala ve ticari kanaldan tüketiciye olan satışını birlikte görmek ve ona göre bir planlama yapmak, ürünün satışının doğru hedeflendirilmesini sağlayacaktır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ürününüzün pazarda başarılı olabilmesi için, satış departmanının doğru hedeflendirilmesi gerekmektedir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İlk hedef ürünün pazarda girmesi gereken perakende noktalara dağıtılmasıdır. Satış departmanına, pazarlama dili ile “Yayılım (Penetrasyon) hedefi” verilmelidir. Amaç ürünün yalnızca hedeflenen satış adetlerini yapmak değil, arzu edilen yaygın dağıtımı sağlamaktır. Yani ürünün sektörüne ve kategorisine bağlı olarak, belirlenmiş satış noktalarına dağıtmak ve tüm satış noktalarında ürünün tüketici ile buluşmasını sağlamaktır (Sell In). </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Penetrasyon için satış hedeflerinin dağıtım kanalı, bölge, şehir, ay ve hafta kırılımında hedeflenerek bir tablo halinde ortaya konması gerekir. Tabii bunun için, nerelere dağıtım yapılacağı ve bu noktaların yıllık/aylık veya haftalık olarak satış potansiyellerini tahmin etmek gerekmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tespit edilecek satış hedefleri gerçekçi, ulaşılabilir ve iddialı olmalıdır. Satış hedeflerini tespit ederken, mutlaka elinizde bir takım veriler, araştırmalar veya rakip/benzer ürünlerden oluşacak satış verileri olmalıdır. Eğer bu bilgilerin elde edilme şansı yoksa, ürünün bulunduğu sektör ile ilgili bir takım varsayımlar yapılmalı ve satış hedefleri bu varsayımlara dayandırılmalıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Hedefler sürekli takip edilmeli, gerekirse belirli dönemler sonunda yapılacak değerlendirmelerle, revize edilmelidir. Tahmin edilenden daha çok satan bir ürün için, satış hedefleri hemen yükseltilmeli veya tam tersi, hedefin çok altında satan ürünler için de hedefler hemen düşürülmelidir. Yeni hedefler de, üretim planlama, finansman vs. gibi ilgili birimlere iletilerek, gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır. Revize edilen hedefler bildirilmediği veya geç bildirildiği takdirde, satan ürününüzden stoksuz kalma veya satılmayan ürünlerden aşırı bir stok durumu ile karşı karşıya kalma riskiniz vardır. Çünkü üretim, satın alma veya benzer departmanlar, daha önce kendilerine bildirilen satış hedefleri paralelinde üretim veya tedarik işine devam edeceklerdir. Aynı şekilde, şirketin “Nakit akışı” da bu durumdan olumsuz bir şekilde etkilenecektir.</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-39831290154545099082013-11-09T15:26:00.000-08:002013-11-09T15:26:00.964-08:00GÜNÜMÜZ SATIŞCISI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSP6-EFohEat7209O3K1P03ZOakYjaJV0m3RuI-4xc8b_6imSbNZlK99jN80Qx_k4dOI3cvR6I16EFfOtyGBMBNbxj082ekMThD8ALFfhlO8oWcYzW4gj0PGoXbSyG2CxOkQwYevEP-ZBZ/s1600/m%25C3%25BC%25C5%259Fteri+1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="satış,satışçı,satıcı" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSP6-EFohEat7209O3K1P03ZOakYjaJV0m3RuI-4xc8b_6imSbNZlK99jN80Qx_k4dOI3cvR6I16EFfOtyGBMBNbxj082ekMThD8ALFfhlO8oWcYzW4gj0PGoXbSyG2CxOkQwYevEP-ZBZ/s1600/m%25C3%25BC%25C5%259Fteri+1.jpg" height="176" title="satış,satışçı,satıcı" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Günümüzde Satış daha da zorlaştı! Gelecekte daha zorlaşacak, çünkü teknolojik gelişmelerin sağladığı olanaklarla müşteriler her bilgiye anında ulaşabildikleri için daha bilinçliler.Tüketiciler gibi, kurumsal müşteriler de artık daha bilinçli. Bu nedenle kurumsal müşterilere yapılacak sunumlarda ve tekliflerde çok daha dikkatli olunması ve iyi hazırlık yapılması gerekmektedir. Eksik veya yanlış bilgi müşteriler tarafından anında tespit edilmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Küreselleşme sayesinde artık dünyanın neresinde olursa olsun, herhangi bir üreticiden mal almak veya herhangi bir yere mal satmak kolaylaşmıştır. Bu durum müşterilerin beklentilerini de arttırmıştır. Mal veya hizmetin tüm detayları, lojistik bilgiler, montaj bilgileri, teknik destek hizmetleri, satış sonrası servisler gibi konular müşterilerin kararında etkili olmaktadır.Bu bilgilere ulaşmak artık internetle çok kolaydır</span><br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Artan rekabet, şirketlerin daha çok araştırma ve geliştirme yapmasına neden olmaktadır. “Fark yaratmak” her şirketin ana iş hedeflerine girmiştir. Rakip şirketlerin teklif ettikleri daha düşük maliyetli ürünler, tüm üretici şirketleri zorlamaktadır; şirketler bunlarla rekabet etmekte zorlanmaktadırlar.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Pazar dinamiklerine hâkim olmak isteyen ve dolayısı ile ürün veya hizmet seçiminde hata yapmak istemeyen kurumsal müşteriler baskı altında kalıyorlar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kurumsal müşterilere servis veren satış kadrosu da aynı baskıyı yaşamaktadır, çünkü tüm bu müşterilerden gelen talep ve sorulara “Satış Kadrosu” muhatap olmaktadır. Satış Kadrosu her türlü bilgilendirmeyi yapmak, dolayısı ile müşterilerini ikna etmek zorundadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Artık çok net olarak bilinmektedir ki, sadece “Satış” ile ilgili alınan eğitimler ve deneyim yetersiz kalmaktadır. Müşteriler fazlasını beklemektedir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yetersiz bilgi “Satıcı”ların müşteri karşısında yetersiz kalmasına ve dolayısı ile müşteri kaybına neden olmaktadır.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>MÜŞTERİLERİN YENİ BEKLENTİLERİ</b></span><br />
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Danışmanlık:</b> Satıcı, artık sadece satan kişi değil, sattığı ürün veya hizmet konusunda danışılan kişidir. Şirketler satıcıların yönlendirmelerini beklemektedirler.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Uzmanlık:</b> Satıcı, sattığı ürün ve hizmet konusunda uzmanlaşmalıdır. Her soruya anında cevap vermeli ve gerektiğinde teknik bilgi verebilmelidir.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Kategori Yönetimi:</b> Özellikle hızlı tüketilen ürünlerde, satıcının sattığı ürünlerin bulunduğu kategorinin kendi şirketindeki yönetimini yapmalıdır. Raf satış hızı, stok devir hızı, birim kârlılık gibi konularda müşteriye yardımcı olmalıdır. “Satıcı” gibi değil, “Satınalmacı” gibi düşünebilmelidir.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Rekabet Analizi</b>: Pazardaki rakip ürünlerin fiyatları, teknik özellikleri, satış sonrası hizmetleri, pazarın genel büyüklüğü ve rakiplerin Pazar payları konusunda bilgi sahibi olmalı ve müşterisini bu konularda bilgilendirmelidir.</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Risk Yönetimi:</b> Satıcı, müşterisinin kendi ürünlerindeki riskini de takip edebilmeli ve analizini yapabilmelidir. Eğer ürününün satılmama veya çok düşük adetlerde satılması gibi bir durum varsa, zamanında müşterisini uyarabilmeli ve gerekirse alternatif planlar üretebilmelidir.</span></li>
</ul>
<br />
<b>SATIŞ KADROLARINI BASKI ALTINA ALAN UNSURLAR</b><br />
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yeni satış kanalları</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Fiyat ve maliyet baskısı</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sürekli yenilenen kampanyalar</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Artan teknik özellikler ve takibi</span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ürünlerdeki yenilikler (İnovasyon) </span></li>
<li><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Daralan bütçeler</span></li>
</ul>
<br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu baskıları azaltmanın veya ortadan kaldırmanın tek yolu, “Satış Kadrosu”nun sürekli bilgilendirilmesi ve eğitilmesidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<i><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Firmalar,satış kadrosuna temel satış ve kişisel satış tekniklerine ek olarak, başka bilgiler de vermek zorundadırlar. Temel Pazarlama, ürün ve hizmetlerle ilgili daha fazla teknik bilgi, finansman bilgileri ve satış sonrası müşteri sadakatini sağlayacak müşteri ilişkilerinin kullanımı ile ilgili bilgiler satıcılara verilmelidir.</span></i><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><i><br /></i>
<i>Satış başarısı için satıcı müşterilere,herhangi bir danışmaya gerek duymadan,anında cevap verebilecek kadar eğitimli olmalıdır.Bu durum satış başarısını arttıracağı gibi satıcıya güven verir ve motivasyonu arttırır. </i></span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-26656431369437335582013-11-09T14:37:00.001-08:002013-11-09T14:41:54.014-08:00TASAVVUF KÜLTÜRÜNDEN ÇARPICI NOTLAR<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWSumrPNZi2GiHJPSIl7filiyzwX70JkuJ8pOpa0k73mhkvh4o-99HrnOt7K8poB_h5_ELmtP8L4wSrrZ-SmERaDhpO8nGqzSapFS8IpPXa_lxRHdwR-tVwjvcBe1_VAawhhhP3NYq5YWa/s1600/TASAVVUF1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="tasavvuf,kültür,islam" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWSumrPNZi2GiHJPSIl7filiyzwX70JkuJ8pOpa0k73mhkvh4o-99HrnOt7K8poB_h5_ELmtP8L4wSrrZ-SmERaDhpO8nGqzSapFS8IpPXa_lxRHdwR-tVwjvcBe1_VAawhhhP3NYq5YWa/s200/TASAVVUF1.jpg" height="200" title="tasavvuf,kültür,islam" width="147" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tasavvuf kültüründe, insanın en büyük düşmanı, kendi nefsi ve benliğidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tasavvuf kültüründe, affedici olmak önemli bir erdem olarak kabul edilir. Tasavvuf büyükleri, affeden kişinin, Allah tarafından affedileceğini ifade ederek insanları kin, nefret ve öç alma gibi kötü tutku, duygu ve davranışlardan uzaklaştırmak istemişlerdir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tasavvufi anlayışa göre yaratılışında ilâhi cevher taşıyan tek varlık olan insan, sonsuz derecede iyilik ve kötülüğe müsait olan bir varlıktır. </span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Alâ Muhammed, Muhammed’in ehline demektir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İman ve akıl ayrı ayrı şeylerdir. İman Mümin isminin manasının açığa çıkışıdır. Bilinç, akıl yetersiz kalınca imanı kullanır. İman nurunu kullanacağı zaman akla ihtiyacı yoktur. Kişinin mertebesi iman nuru kadardır. Akıl, vehmi ancak iman nuru ile aşar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tesadüf kelimesini kullandığın zaman, imansız oluyorsun. Tesadüf etti veya tesadüfen oldu veya ne tesadüf gibi kelimeler kullanıldığı anda imansız kalıyorsun. Zira “olmasaydı” diye bir şey yoktur. Olmuş olanı yaşayacaksın.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Dini yalanlamak demek sistemi yalanlamak demektir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Namazda okuduğun ayetlerin manasını mutlaka bileceksin. Çünkü insan şuurlu varlıktır. Neyin,niçin yapıldığını bilmek zorundadır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ümmül kitap tüm yaratılmış sistemdir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Her birim mutlak olarak Allah'a teslim halindedir. Bu İslam'dır. Din ise Sistem'dir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Her bir suretten dilediği anda dilediği gibi tasarruf eden "O" dur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Emanet ehline verilmez ise o topluluğun kıyameti yakındır. (Hadis)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bilinç: Çokluk noktasından, ne kadar teklik noktasına inerse, o kadar varlığı kapsamına alır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Her birim hangi gaye ile varedilmiş ise, o varediliş gayesine uygun davranış ortaya koyar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bizler çok defa yıllar önce başımızdan geçen çok ciddi bir olayı gülerek anlatırız. “Başımdan şöyle bir şey geçmişti, meğer hiç üzülmeye değmezmiş” deriz.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">“ Başıma gelecek şu olaya günün birinde , gülerek bakacağım; o halde hiç üzülmeye değmez. Bu da geçer” demek lazım.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bazı yüksek derecedeki evliyada vehim gücü düşüktür. O velinin derecesinin düşük olduğu, kerametinin olmadığı sanılır. Gerçek keramet ilmî keramettir. Keramet Allah’ın bir ikrâmıdır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Vahdet’ i kabul etmek demek, Allah’ın esmasının herkesde eşit oranda olduğuna iman etmek demektir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İnsanlar arasındaki fark, esmaları ortaya koyma oranındaki farktır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yakîne ermek, birşeyin nedenini, niçinini, hangi gayeye yönelik olduğunu bilmektir. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">DEVAM EDECEK...</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-46262512202039050212013-11-04T16:19:00.000-08:002013-11-05T17:20:47.161-08:00FRANK SINATRA;STRANGERS IN THE NIGHT<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjM3bZVgLPvLO5NW7AuYg7jDF-RqE03IEwjB_dK-1VAaSylG7SdMgMbnsz6kYW7bb8TAb3WjmoTpSgbcuK7ZkF5YmBJUy7MFyTwHdvxQhd-NdktWqOuKC9QdE06QaLiqJyEBwx-eyU5CJ7N/s1600/M%C3%9CZ%C4%B0K.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjM3bZVgLPvLO5NW7AuYg7jDF-RqE03IEwjB_dK-1VAaSylG7SdMgMbnsz6kYW7bb8TAb3WjmoTpSgbcuK7ZkF5YmBJUy7MFyTwHdvxQhd-NdktWqOuKC9QdE06QaLiqJyEBwx-eyU5CJ7N/s1600/M%C3%9CZ%C4%B0K.jpg" height="141" width="200" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">LÜTFEN İZLEYELİM</span></div>
<a name='more'></a><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/hlSbSKNk9f0?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-76059848430695949312013-11-04T16:13:00.002-08:002013-11-05T17:21:36.177-08:00FRANK SİNATRA;FLY ME ON THE MOON<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivr991cnL29uL2TNASiMly-vGBHv1lZBPgBJb7uhtN0m7DX37Db_UdSekgsHabiKiltNHZQGO-szTWGUBRjSac4kVkxPA2Y4x3hKuVtU5KrgKGCs0bx6IqqI_gO3UNolzwCRWPBc3LgNnN/s1600/M%25C3%259CZ%25C4%25B0K.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivr991cnL29uL2TNASiMly-vGBHv1lZBPgBJb7uhtN0m7DX37Db_UdSekgsHabiKiltNHZQGO-szTWGUBRjSac4kVkxPA2Y4x3hKuVtU5KrgKGCs0bx6IqqI_gO3UNolzwCRWPBc3LgNnN/s1600/M%25C3%259CZ%25C4%25B0K.jpg" height="141" width="200" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">LÜTFEN İZLEYELİM</span></div>
<a name='more'></a><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="https://ytimg.googleusercontent.com/vi/mQR0bXO_yI8/0.jpg" height="266" width="320"><param name="movie" value="https://youtube.googleapis.com/v/mQR0bXO_yI8&source=uds" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><param name="allowFullScreen" value="true" /><embed width="320" height="266" src="https://youtube.googleapis.com/v/mQR0bXO_yI8&source=uds" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-82198168150709882682013-11-03T14:55:00.001-08:002013-11-03T14:55:23.707-08:00GRİ RENGİN ANLAMI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_CVk2_1onNKjn0mnoE3sPDM7Pldke_fbXUghiHm_xX2pNZNf2j-EZvUAryf1mHhiQQQb4k-XV8rsQKfRxRYoLsHW4ZwJh-Uvrl0XnP-lmYXju6eP_s_jbmVpvCb2022q5PU4XTwnN-nMJ/s1600/gri+renk.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="gri,renk,color,gray" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_CVk2_1onNKjn0mnoE3sPDM7Pldke_fbXUghiHm_xX2pNZNf2j-EZvUAryf1mHhiQQQb4k-XV8rsQKfRxRYoLsHW4ZwJh-Uvrl0XnP-lmYXju6eP_s_jbmVpvCb2022q5PU4XTwnN-nMJ/s1600/gri+renk.jpg" height="200" title="gri,renk,color,gray" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Gri dediğinizde veya gri bir yere girdiğinizde neler hissettiğiniz düşünün. Gri kesinlikle diplomatik ve ağır bir renktir. Hareketleri yavaşlatır, enerjiyi düşürür, kesinlikle ağırlığı ve ciddiyeti temsil eder. Ayrıca yaratıcılığı da öldürdüğü bilinen gerçekler arasındadır. Bu nedenle yaratıcılığın çok da gerekli olmadığı resmi dairelerde her yer griye boyalıdır ve çoğu ofis malzemesi de gridir. Eğer yaratıcılık gerektirmeyen ve insanların çok da düşünmeden iş yapmalarını istiyorsanız gri uygun bir renktir. Ayrıca diplomatik görüntüyü de en net veren renk olduğunu söyleyebiliriz. Ancak eğer bunun tam tersi bir etki </span><br />
<a name='more'></a>istiyorsanız ofisinizde griden kesinlikle kaçının. Bir de eğer insanların çok yavaş ve ağır hareket etmelerimi istediğiniz bir bölge varsa orada da gri kullanmanız istediğiniz etkiyi sağlayacaktır.<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Gri rengi seven insanlar genellikle olaylardan uzak durmayı tercih ederler. Kuralcı, tutucu ve hareketsiz yanları ağır basabilir. Karamsarlık ve içe kapanıklığa da neden olabilir. Aktif ve dışa açık insanlar griyi bunaltıcı bulurlar..</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Diplomatik ve ağır ortamlarda denge unsuru ve uzlaştırıcı olarak kullanılabilir. Kullanıldığı ortamlarda bunaltıcı bir havaya neden olabileceği için fazla tercih edilmeyen bir renktir. En iyisi tamamlayıcı renk olarak kullanmaktır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ayrıca başka renklerle birlikte kullanılmadığı sürece giyilmemelidir.’ben sadece işimle ilgilenirim.Aşka ayıracak zamanım yok’mesajı verir.Ayrılık döneminde ya da yeni bir ilişkiye başlarken gri giymeyin.Duygusal açıdan sizi çökertebilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(ALINTI) http://hulyaasarli.wordpress.com/</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-92104567551882573202013-11-03T14:48:00.000-08:002013-11-03T14:48:33.154-08:00PEMBE RENGİN ANLAMI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUex3PpXrzfsNrQ4IbuFJqEMyKhTg9BR-Xxzi2dJlxNedhu0CBv2MXHprUw7QUAc-3L12EpqDZQegn1EXaPS00_EzteruYypTrEg-8ROFVDuZTfCypLlKx8nyajpOVYA6cYzH67MLB26UL/s1600/pembe+renk.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="pink,pembe,renk,color" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUex3PpXrzfsNrQ4IbuFJqEMyKhTg9BR-Xxzi2dJlxNedhu0CBv2MXHprUw7QUAc-3L12EpqDZQegn1EXaPS00_EzteruYypTrEg-8ROFVDuZTfCypLlKx8nyajpOVYA6cYzH67MLB26UL/s1600/pembe+renk.jpg" height="149" title="pink,pembe,renk,color" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Pembe, sabah güneşinin rengi, dişi duyguların ifadesidir. Yaşam dolu, mükemmel ve enerji veren bir renktir. Sağlıklı olmanın ve daima genç kalmanın ifadesi olarak da tanımlanabilir. Pembe enerjisini kırmızıdan alır. Kırmızıya göre daha yumuşaktır. İlkbaharın rengi olarak da tanımlayabileceğimiz pembenin bu saf yönü aynı zamanda kusursuz bir dünyanın ve hayaller peşinde koşulan bir yaşamın da habercisidir. Pembe çekicidir, hünerlidir ve fantezi doludur. Dişi yönü gizleyemeyecek kadar aydınlıktır.</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Pembenin dekorasyondaki etkileri; hayallerin rengi pembe, ortama kazandırdığı enerjinin yanı sıra hassas etkileriyle çalışma alanlarında pek tercih edilmez. Daha olumlu bir yaşamı düşlemenin rengi olarak, özellikle dekorasyonda kız çocuklarının odalarında kullanılır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Aynı zamanda pembe aşkın rengidir.Eğer pembe bir elbise ya da gömlek giyerseniz aşkı kolayca kendinize çekebilirsinz.Havada romantizm olacaktır.Çevrenizdekileri insanlar sizi çekici bulacaktır.Pembe giymek aşkı sunmaya ve kabul etmeye hazır olduğunuzu gösterir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(ALINTI) http://hulyaasarli.wordpress.com/</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-43750735302702475752013-10-30T16:07:00.000-07:002013-10-30T16:07:00.292-07:00MAVİ RENGİN ANLAMI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUIzGs45djXttNJ7uuzxtc0X-57MJP5FShzBesIGhYuuO-8LUOnOyssWwjbAwGp-eG4GKG6te0SLp1g6AFCzTwIWdO717ROY-7PBNl7rWAfrq6mYRAG0W5vCQQaqYHmnKhyphenhyphenBPviRsbg1AR/s1600/mavi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="mavi,renk,blue,color" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUIzGs45djXttNJ7uuzxtc0X-57MJP5FShzBesIGhYuuO-8LUOnOyssWwjbAwGp-eG4GKG6te0SLp1g6AFCzTwIWdO717ROY-7PBNl7rWAfrq6mYRAG0W5vCQQaqYHmnKhyphenhyphenBPviRsbg1AR/s1600/mavi.jpg" height="118" title="mavi,renk,blue,color" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Mavinin her zaman huzur ve dinginlik verdiği söylenir. Doğrudur da… Çünkü kanın akışını yavaşlatır. Bu nedenle de oldukça sakinleştirir. Çocuk odalarında turuncu veya sarı gibi uyarıcı renkler yerine mavi kullanıldığında çocukların yaramazlıklarının azaldığı ve daha sakinleştikleri gözlenmiştir.</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ayrıca kırmızının aksine mavi yeme içgüdüsünü de engelleyen bir renk olduğundan yemek firmaları maviyi pek tercih etmezler. Hatta eğer diyetteyseniz mavi tabaklarda yemeniz de batıda diyetisyenler tarafından en çok önerilen yollardan birisidir. Bu nedenle yemek odanızı maviye boyamanız pek tavsiye edilmez. Tabi eğer zayıflamak istemiyorsanız. Amacınıza bağlı olarak maviyi tercih de edebilirsiniz elbette. Ayrıca mavinin çok önemli bir diğer özelliği de uzaktan çok net fark edilebilmesidir. Bu nedenle eğer ofisinizde herkesin uzaktan bile olsa hemen fark etmesini istediğiniz bölümler varsa mutlaka mavi kullanmalısınız. Yakından kırmızı çok daha dikkat çekicidir evet, ancak uzaktan o kadar da fark edilmez ancak mavi kendini hemen gösterecektir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>MAVİNİN ZİHİNSEL VE DUYGUSAL ÖZELLİKLERİ:</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(Tamamlayıcı rengi: TURUNCU)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>YÜKSELEN ÖZELLİKLERİ:</b>Mavi renk,derin ruh dünyasını ve sonsuzluğu ifade ederken sakinliği,güven ve sadakat duygusunu sembolize eder.Yeteneğin,güzelliğin,barışın,sevginin,şifanın ve görev bilincinin rengidir.Mavi tedavi edicidir.Onur ve gurur yükler.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>KOYBOLAN ÖZELLİKLER:</b>Mavi renk,sürekli bir arayış içerisindedir.Şüphe,güvensizlik ve yetenek eksikliği bu rengin olumsuz yönleridir.Kozmosun rengi olan mavi,insanı gerçekleşmesi mümkün olmayan hayallere de sürükleyebilir.Bu sebepten ötürü kendi özgüveni olmayan,aşırı duygusal karakterler de yaratır.Mavi insanlar,tekdüzeliğe alıştırabilecek özelliğe sahiptir.Mavi durgun, ağır ve soğuk bir kişilik de oluşturabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ:</b>Mavinin sakinleştirici ve dinlendirici özelliği olduğu gibi yüksek nabız,hipertansiyon ve ateşli hastalıklarda tedavi için kullanıldığında iyi bir şifacıdır.Bir başka deyimle kırmızının panzehiridir.Adet kanamaları ve adet sonlarında hanımlar bu rengi denge için kullanabilirler.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(ALINTI) http://hulyaasarli.wordpress.com/page/2/</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-10479613306019770392013-10-28T17:25:00.000-07:002013-10-28T17:25:24.036-07:00YEŞİL RENGİN ANLAMI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYeZDDIX1EeygffdrFom6VPvMz6YgJI9zC3O5gkM5FMks23MpDPSVaNbf7fJgcNjVP4Et-h1yz-D-UPnLccY3w5RACBanrY6a1HnkcbEUiJSM-gaGQ7oHdv-wv9TK_qE3-4KDAxr21tEi_/s1600/yesil.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="green,yeşil,renk" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYeZDDIX1EeygffdrFom6VPvMz6YgJI9zC3O5gkM5FMks23MpDPSVaNbf7fJgcNjVP4Et-h1yz-D-UPnLccY3w5RACBanrY6a1HnkcbEUiJSM-gaGQ7oHdv-wv9TK_qE3-4KDAxr21tEi_/s1600/yesil.jpg" height="118" title="green,yeşil,renk" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Dinlendirici bir renk olan yeşilin yorgun insanlar üzerinde yatıştırıcı, sakinleştirici bir etkisi vardır. Özellikle mavi ile karıştırılmış yeşil, pasif, sinirli ve tansiyonlu anları azaltır.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />Yeşil rengin dekorasyondaki etkileri; Yeşil gözleri dinlendiren ve heyecan duygusunu azaltan bir renk <a name='more'></a>olduğu için mekânlarda huzur verir. Açık tonları daha duygusal atmosferler için tercih edilir. Sonsuz bir tinsellik ve barışıklık duygusu da yarattığı için evlerde bol miktarda yeşil bitkiler bulundurulması tavsiye edilir. İlkbahar mevsimini çağrıştıran özelliği ile uygulandığı her mekâna temiz hava ve canlılık katar. Diğer yandan ofislerde kullanılan yeşil renk, güven verici bir izlenim bırakır.<br /><br />Bir başka güzel renktir.Ama aşk titreşimi için en uygunu değildir.Şifa rengidir.İnsanlar sizin yanınızda kendilerini rahat ve samimi hissedecektir.Eğer birinin morali bozuksa sizin yanınızda geçireceği birkaç dakika kendini toparlamasına yardımcı olacaktır.Herkes size yaklaşmak isteyecektir.Ayrıca kırık bir kalbi onarmaya çalıştığınızda ya da duygularınızı dengelemek istediğinizde yeşil giymelisiniz.<br /><br /><br /><b>YEŞİLİN ZİHİNSEL VE DUYGUSAL ÖZELLİKLERİ:</b><br /><br />(Tamamlayıcı rengi: MACENTA)<br /><br /><b>YÜKSELEN ÖZELLİKLERİ</b>:Paylaşmanın,uyumun,cömertliğin,iş birlikteliğinin sembolüdür.Sinirlerin yatışmasında,kendine hakimiyette güçlü bir potansiyeldir.Aklın ve bilincin rengidir.İnsana güven,huzur ve istikrar ışınlar.İnsanın doğru kararlar alabilmesi için zihinsel ve duygusal benliğinde,uygun bir ortam yaratır.Özgürlük,uyum ve denge yeşilin doğal enerjisi ile iletişim içerisindedir.Hayatın yenilenmesinde insanın duygu ve zihinsel potansiyelini yenileyebilen bir güçtür.<br /><br /><br /><b>KAYBOLAN ÖZELLİKLERİ:</b>Umursamazlık ve güven duyamama olumsuz yönlerinde yer alır.Aşırı çekingenlik,şüphe onun vazgeçilmezliğidir.Huzursuzluk,sevgisizlik duygularını yaşatır.Kıskançlık,bencillik ve erken hüküm verme yeşilin yine belirgin negatif yönleri arasında yer alır.Yeşil zaman zaman tembellik ve dejenerasyona müsait bir kişilikte taşır.<br /><br /><br /><b>FİZİKSEL ETKİLERİ:</b>Sinir sistemi ve hücre onarımında çok yapıcı bir kişilik.Kalp ve diğer fonksiyonları ile direk iletişimdedir.Kan akışkanlığını,kas deri ve doku oluşumlarını sağlar.Toksit maddelerin vücuttan uzaklaştırır.Kalp hastalıklarında yeşil güçlü bir şifacıdır.<br /><br /><br />(ALINTI) http://hulyaasarli.wordpress.com/page/2/<br /></span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-76003249528573470872013-10-28T17:21:00.000-07:002013-10-28T17:21:54.787-07:00BEYAZ RENGİN ANLAMI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoVxKl5uHsR9jUBpljn-Fl4NbAe8-2_23VttAD8xCd3k-XK9K1FA5C9XN6y5LloGdyatuHC5LRd_WF0HqkuwbKvzo7JPUFZwUWofOY-0M_Lopi5P4s-ADjpKgfdDvqpgqeZsDyplGH7fCD/s1600/beyaz.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="white,beyaz,renk" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoVxKl5uHsR9jUBpljn-Fl4NbAe8-2_23VttAD8xCd3k-XK9K1FA5C9XN6y5LloGdyatuHC5LRd_WF0HqkuwbKvzo7JPUFZwUWofOY-0M_Lopi5P4s-ADjpKgfdDvqpgqeZsDyplGH7fCD/s1600/beyaz.jpg" height="118" title="white,beyaz,renk" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Beyaz saflığın, yeni başlangıçların ve barışın rengidir. Bozulmamış, değerini kaybetmemiş ve kutsal sayılan kavramlar beyaz renkle temsil edilir. Işığı yansıtan ve ortama ferahlı kazandıran beyaz, parlak ve enerji vericidir. Bunun yanı sıra asaleti, zarafeti ve soğukkanlılığı da ifade ettiği için, tıpkı saf ve mutluluk verici olduğu gibi soğuk ortamlar yaratmak istenildiğinde de kullanılır.</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Beyazın dekorasyondaki etkileri; Beyaz özellikle hastaneler ve ilaç firmaları gibi sağlık ve hijyeni vurgulamak isteyen mekânlar için tercih edilen ilk renktir. Bunun yanı sıra istikrarı v devamlılığı da temsil ettiği için beyaz rengin kullanıldığı ofisler daha güven verir. Gözleri dinlendiren ve mekânı gerçek boyutlarından daha büyük gösteren beyaz, neredeyse tüm mimarlar tarafından tavsiye edilen bir renktir. Işık, seçilen beyazın tonunu etkiler. Kuzeye bakan bir odada kreme yakın, güneşli bir odada ise, griye yakın beyaz kullanabilirsiniz. Beyaz dengeleyici ve net kişiliğiyle birçok mekânın kurtarıcısı ve gözdesidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İnsana kendini güvende hissettirir.Eğer ne giyeceğinizi bilemiyorsanız beyaz bir gömlek giyin Nötr ve davetkar bir renktir</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(ALINTI) http://hulyaasarli.wordpress.com/page/2/</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6169755005051125154.post-20919088364569015872013-10-28T17:16:00.000-07:002013-10-28T17:16:35.975-07:00SARI RENGİN ANLAMI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXvMAI0KVgzfY30GAsZlgAgSaE8xAuqN4pYfFaEMgCcrJF0wLKVZj4KeEewIBDXLzVs4FVWDQgvX4BEP-aVxyI_jSjyMjIX-YG5rw8OcK1gA5CqJJDP9h7eeQGD48OtNsjv_sqT-Z4RfPu/s1600/sar%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="sarı,yellow" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXvMAI0KVgzfY30GAsZlgAgSaE8xAuqN4pYfFaEMgCcrJF0wLKVZj4KeEewIBDXLzVs4FVWDQgvX4BEP-aVxyI_jSjyMjIX-YG5rw8OcK1gA5CqJJDP9h7eeQGD48OtNsjv_sqT-Z4RfPu/s1600/sar%25C4%25B1.jpg" height="118" title="sarı,yellow" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sarı renk tamamen geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin ifadesidir. Trafik lambalarını düşünün. Sarı renk bir süre sonra bitecek olan bir süreci gösterir. Ayrıca dünyanın tüm ülkelerindeki taksiler sarı renktedir. Yolda çok rahat görülebilsin, diğer otomobillerden kolayca ayırt edilebilsin ve geçici oldukları da vurgulansın diye.</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ayrıca yol çizgilerinin de artık beyaz değil sarı olmasındaki sebep de sarının dikkat çekici bir renk olmasından kaynaklanır. Çünkü tahminlerin aksine sarı beyazdan daha göz alıcı bir renktir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ofiste kullanılacak renk tercihlerine geri dönecek olursak, eğer bir yerde insanların hızlı geçişlerini ve çok kalmamalarını sağlamak ve tempoyu artırmak istiyorsanız kesinlikle renginiz sarı olmalı. Tabi eğer çocuk odasını sarıya boyarsanız, bu durumda küçük afacanın adrenalin ve yaramazlık düzeyindeki artışa da çok şaşırmamanızı söyleyebiliriz.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ayrıca iletişim rengidir.Birine çıkma teklifi etmek için cesarete ihtiyacınız varsa sarı giyin.Randevuya gideceksiniz sohbetin kolay gelişmesini sağlayacaktır.Daha yaratıcı ve neşeli olduğunuzu hissedeceksiniz.Sarı giyenler hazır cevap olurlar.Neyi,nasıl söylemeniz gerektiğini bilirsiniz.Espri yeteneğiniz güçlenir.Eğer bir talepte bulunacaksanız ya da ilişkide bir sorunu tartışacaksanız sarı giyin.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>SARININ ZİHİNSEL VE DUYGUSAL ÖZELLİKLERİ:</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(Tamamlayıcı rengi: MOR)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>YÜKSELEN ÖZELLİKLERİ:</b>Spektrumun sıcak renkleri arasında en hafif ama en fazla kozmik gücü olan sarı renk ,Güneşe en çok benzeyen renk oluşu ile,insana umut duygusu veren bir potansiyeldir.Parlak,neşeli ve heyecan yüklü bir güce sahiptir.Hırs ve iddiayı simgelerken özgürlüğe en düşkün renktir.Açık görüşlülüğü ve ilhamı simgeler. Parlak bir renk oluşu ifade, bilgiyi ve bilgeliği ön plana çıkarır.Entelektüel bir bakış ve yöneticilik duyguları ile de iç içe yaşar.Üst mantal zekayı öne geçirir,mantığı simgeler.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>KAYBOLAN ÖZELLİKLERİ:</b>Sarı rengin olumsuz özelliği,yıkıcılığa yol açabilmesidir.Aldatma,iki yüzlülük,kindarlık negatif yönlerinin en belirginleri arasında yer alır.Derin bir karamsarlığa,zihinsel depresyona sebep olabilecek özellikleri de bünyesinde taşır.Sinir sistemi bozukluğu ve ani fraksiyonlara sebep olur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>FİZİKSEL ETKİLERİ:</b>Sinir ve kas sistemini sağlar.Dolaşım sistemini doğru yolda çalıştırarak kalbin daha rahat çalışmasında yardımcı olur.Karaciğer ve safra kesesinin çalışması gibi bazı vücut fonksiyonlarında yardımcı olur.mide sularının salgılanmasını sağlar.Sarı renk hiçbir akıl ve zihin hastasına tavsiye edilmemelidir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(ALINTI) http://hulyaasarli.wordpress.com/page/2/</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/10187795781442770954noreply@blogger.com0