Tasavvuf kültüründe, insanın en büyük düşmanı, kendi nefsi ve benliğidir.
Tasavvuf kültüründe, affedici olmak önemli bir erdem olarak kabul edilir. Tasavvuf büyükleri, affeden kişinin, Allah tarafından affedileceğini ifade ederek insanları kin, nefret ve öç alma gibi kötü tutku, duygu ve davranışlardan uzaklaştırmak istemişlerdir.
Tasavvufi anlayışa göre yaratılışında ilâhi cevher taşıyan tek varlık olan insan, sonsuz derecede iyilik ve kötülüğe müsait olan bir varlıktır.
Alâ Muhammed, Muhammed’in ehline demektir.
İman ve akıl ayrı ayrı şeylerdir. İman Mümin isminin manasının açığa çıkışıdır. Bilinç, akıl yetersiz kalınca imanı kullanır. İman nurunu kullanacağı zaman akla ihtiyacı yoktur. Kişinin mertebesi iman nuru kadardır. Akıl, vehmi ancak iman nuru ile aşar.
Tesadüf kelimesini kullandığın zaman, imansız oluyorsun. Tesadüf etti veya tesadüfen oldu veya ne tesadüf gibi kelimeler kullanıldığı anda imansız kalıyorsun. Zira “olmasaydı” diye bir şey yoktur. Olmuş olanı yaşayacaksın.
Dini yalanlamak demek sistemi yalanlamak demektir.
Namazda okuduğun ayetlerin manasını mutlaka bileceksin. Çünkü insan şuurlu varlıktır. Neyin,niçin yapıldığını bilmek zorundadır.
Ümmül kitap tüm yaratılmış sistemdir.
Her birim mutlak olarak Allah'a teslim halindedir. Bu İslam'dır. Din ise Sistem'dir.
Her bir suretten dilediği anda dilediği gibi tasarruf eden "O" dur.
Emanet ehline verilmez ise o topluluğun kıyameti yakındır. (Hadis)
Bilinç: Çokluk noktasından, ne kadar teklik noktasına inerse, o kadar varlığı kapsamına alır.
Her birim hangi gaye ile varedilmiş ise, o varediliş gayesine uygun davranış ortaya koyar.
Bizler çok defa yıllar önce başımızdan geçen çok ciddi bir olayı gülerek anlatırız. “Başımdan şöyle bir şey geçmişti, meğer hiç üzülmeye değmezmiş” deriz.
“ Başıma gelecek şu olaya günün birinde , gülerek bakacağım; o halde hiç üzülmeye değmez. Bu da geçer” demek lazım.
Bazı yüksek derecedeki evliyada vehim gücü düşüktür. O velinin derecesinin düşük olduğu, kerametinin olmadığı sanılır. Gerçek keramet ilmî keramettir. Keramet Allah’ın bir ikrâmıdır.
Vahdet’ i kabul etmek demek, Allah’ın esmasının herkesde eşit oranda olduğuna iman etmek demektir.
İnsanlar arasındaki fark, esmaları ortaya koyma oranındaki farktır.
Yakîne ermek, birşeyin nedenini, niçinini, hangi gayeye yönelik olduğunu bilmektir.
DEVAM EDECEK...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hesabı olmayan dostlar yorumlarında Anonim seçeneğini kullanmalıdırlar.